Kasım 22, 2024

Son Dakika Haberleri – Güncel Haberler

Gündemdeki haberler, güncel haberler, magazin, spor ve ekonomideki gelişmeler, yerel ve dünya haberleri Ulkugundem.com'da.

Peker, Demirören’e seslendi: AKP’li vekil rica etti, Hürriyet’i ben bastırttım, senin oturduğun koltukta benim emeğim var

13 min read
Peker, Demirören'e seslendi: AKP'li vekil rica etti, Hürriyet'i ben bastırttım, senin oturduğun koltukta benim emeğim var

Peker, Demirören'e seslendi: AKP'li vekil rica etti, Hürriyet'i ben bastırttım, senin oturduğun koltukta benim emeğim var

Sedat Peker, bugün yayınladığı 6. video ile yeni açıklamalar yaptı. Peker, kendisi hakkında iki büyümenin kırılma noktası olduğunu, fitili ilk ateşleyenin Rubin’in “Tayyip Erdoğan sonrası oraya simge birinin seçilmesini sağlar. Arka perdeden de ülkeyi o idarer” iddiası olduğunu söyledi.

Kabahat teşkilatı lideri Sedat Peker, Youtube’da “Başarının Büyüklüğü Gayretin Güçlüğüyle Ölçülür” başlıklı 6’ncı videosunda yeni iddialarda bulundu.

Sedat Peker, kendisi hakkındaki büyümelerin fitilini iki vakanın ateşlediğini söyledi. Peker, “Bu benim hikâyem. 1,5 yıldır kasvetleri ben yaşadım, o surattan dolayı bana us vermeyin. O surattan parça parça koparacağım, canları yakacağım” dedi.

Bugünkü videosunda Yıldırım Demirören’den de bahsedeceğini belirten Peker’in masasında bu kere Yılmaz Özdil’in ‘Son Cüret’ adlı kitabı vardı. Peker videoda, annesinin cenazesine gitme hakkını korunduğu mazeretiyle Özdil’den pozitif biçimde bahsetti.

Arkadaki TV ekranında ise Hz. Ali’nin görüntüsü, masada ise yukarıyadan alta dizilmiş 6 adet beyaz zarf göze çarptı. Peker’in geçen videoda bu zarflara kanıtlardan bahsettiği sırada değmesi dikkatlerden kaçmamıştı.

“FİTİLİ İKİ VAKA ATEŞLEDİ”

Peker, kendisi hakkındaki büyümelerin fitilini ise iki büyümenin tetiklediğini söyledi, “Fitilin ilk ateşlenmesi Michael Rubin isminde Amerikalı bir yazarın, yazdığı yazıyla oldu. ‘Sedat Peker tesir alanını bu biçimde geliştirmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrasında, Tayyip Erdoğan’a hıyanet etmez’ dedi. ‘Pan Türkizm görüşüne sahip bu birey bu biçimde kuvvetlenmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrası oraya simge birinin seçilmesini sağlar. Arka perdeden de ülkeyi o idarer’ dedi. Buna inanan ruh hastaları oldu, işin makûs yanı bizim dostlarımız da yüceldiler, ‘Artık seni dünyada insanlar daha iyi kavrayacak, konumunu kavrayacaklar’ dediler. Dedim ki, ‘Bu tuzak, bize tuzak kurdular.’ ‘Tayyip Erdoğan sonrasına kimin tasarıyı varsa bizi mahvedecekler’ dedim” ifadelerini kullandı.

“MEHMET AĞAR BENİ ARADI”

Peker, ikinci büyümenin ise Elazığ’da yaşamını kaybeden askerlerin ailelerinin daveti üzerine yapacağı mitingin iptal ettirilmesi olduğunu söyledi.

Mehmet Ağar’ın kendisini arayarak aynı gün CHP’nin de mitingi olduğunu söylediğini ve “Karmaşıklık çıkacak” dediğini aktaran, kendisinden Elazığ ziyaretini iptal etmesini istediğini aktardı.

Peker, ‘şehit yakınlarının herkesten evvel geleceğini’ belirttiğini, ziyareti iptal etmeyeceğini söylediğini anlattı.

“ŞU AN BAKAN OLAN BİR BEYEFENDİ ARADI”

Peker devamında, “Sonra şu anda hükümetin içinde bakanlık yapan bir beyefendi, o zaman özel kalem müdürü, kendisi benim bir yakınımla görüşüyor, ‘Oraya gitmesin, karmaşıklık çıkacak’ diyor. Yeniden olmaz dedim. Sonra valilikten karar çıkardılar, ‘güvenlik’ mazeretiyle miting iptal oldu. İkinci kırılma noktası bu oldu. Herhalde boyun eğmediğim için bizi kullanışsız gördüler” biçiminde konuştu.

“AKP’Lİ VEKİL ARADI, ‘BİZİM GENÇLER BU İŞLERİ ÖĞRENMEZ’ DEDİ”

Sedat Peker, Hürriyet gazetesinin basılması için AKP’li bir milletvekilinin “Bizim gençlik kolları bu işleri öğrenmez” diyerek kendisinden ricacı olduğunu ve saldırıyı hakikatleştirmeye ‘destekçi olduğunu’ açıkladı. Doğan Medya satışı sürecinin bu atak ile başladığını ileri süren Peker şunları söyledi:

“Hürriyet gazetesi… Sizin gazetenizi ben bastırdım. Kabahat ikrarı yapıyorum. Bastırtmadan evvel gelen milletvekilinin telefon sinyallerine bakabilirsiniz. Milletvekili, ‘Bizim gençlik kollarından birtakım dostlar gidecekler. Onlar profesyonel değil. Sen böyle artık… Ben gönderdim…’ Lan ne oldu ücreti kadar iffeti olanlar. Savcılar işte ikrar, ispat. Ben yaptım. Milletvekili söyledi… Aydın Doğan yaşlı adam. Bir taraftan vefat fobisi sardı. Bir taraftan devam eden duruşmayla…”

“Anlatımlarımda  adı geçenler sakın ola beni reddedecek bir şey yapmayın yemin ediyorum rezil ederim caddeye çıkamaz hale getiririm. “

DEMİRÖREN’E SESLENDİ: ‘PAMBUKÖREN’

Peker, bu videoda Yıldırım Demirören’e de yüklendi. “Lan senin oturduğun koltukta benim emeğim var. Ben pislik, siz paklik he… İffetsizsiniz ulan” diyen Peker, Demirören’in ismine layık olmadığını belirterek kendisine ‘Pambıkören’ diyeceğini belirtti. Peker, “Pambukören… Yıldırım Demirören’e sesleniyor Seni adım adım takip edeceğim, Azerbaycan her şey…” dedi.

Videonun ilerleyen dakikalarında yeniden Demirören’e seslenen Peker, Demirören Medya’nın kendi evine tertip edilen harekâtta yaptığı yayıncılığı tenkit etti ve “Kabahat aletleri çıkmış gibi yayın yapıyorsun” biçiminde konuştu.

“PİS İŞLERİ PİSLİKLER ANLATIR”

Medyada kendisinin söylediklerine kabahat teşkilatı lideri olduğu mazeretiyle inanılmaması gerektiğini korunanlara yanıt veren Peker, “Çakma gazeteciler, cami öğretmeni mi anlatacaktı bunları. Pis işleri pislikler anlatır. Dünyadaki en büyük skandallar cami öğretmenlerinin anlattıklarından mı ortaya çıktı?” dedi.

“CUMHURBAŞKANI’NA GİDEN İŞADAMLARINA HIRSIZ MUAMELESİ YAPIYORLAR”

İşadamlarının Cumhurbaşkanı’na gidince üç aramadan geçirildiğini, hırsız muamelesi yapıldığını şu laflarla iddia etti:

“Bizim böyle çok şanlı, medyada tanıdığımız büyük işadamları var ya, sayın cumhurbaşkanımızın yanına gidince güvenlik emeliyle üç tane aramadan geçiyor. Ordaki misyonlu kardeşlerim anlattı; Poliste hırsızlara yapılan muamele vardır, ‘saatini çıkar, şununu çıkar bununu çıkar’ diye, bunlara saatini çıkar, oyunu çıkar, buyunu çıkar, bildiğin hırsız muamelesi yapıyorlar. Gerçi polis öğreniyor, bunlar da hırsız, bir ihale kapayım diye, ve öyle şerefsizler ki… Bir tek Turgay Ciner, o demiş ‘Noluyor dostlar, nedir bu demiş...’ Ben bunlara yalı çetesi diyorum, onlar para için her şeyini, gururunu şerefini satan adamlar, o kadar paranız var, hırsız muamelesi yapılıyor size yeniden gidiyorsunuz… Biri çıkar demez mi, Cumhurbaşkanına ‘bize kapıda böyle böyle yapıyorlar’ diye. Tabi 300 milyon dolar, 500 milyon dolar, 1 milyar dolar ihale, ondan sonra onu çıkar üstünden, bunu çıkar… Onlar işadamı ben organize kabahat teşkilatı lideri ondan sonra… Soydunuz devleti tarihin her yarıyılında.”

“Sayın savcılar tekerrür söylüyorum bundan büyük daha ispat olur mu?”

“Bir de bana diyorlar ki Bülent Yıldırım İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı taktim etti. Ne ilgisi varı var. Biz 23 yıldır ağabey diyoruz Tayyip ağabeye. Ben cezaevinde uyurken ziyarete gittim. Yanımda Trabzon’un ikinci Başkanı ,yanımda  milletvekilini getirdim destek olmak için gittim. Oraya gittiğim için Yılmaz ailesinin niyetine oturdum tam kumpasım bozuldu cezaevine gönderdiler. Ben Tayyip ağabeye o senelerde de sevgi saygı besleyen ta o yaşalarda tanıyıp bu günlere gelen bir insanım. Ve doğru söylüyor. Yemin ediyorum doğru söylüyor. Erdoğan’ın ‘Kabahat çeteleri de zehirli bir yılan gibidir; onlarla aynı çuvala girerseniz daha sonra başınıza geleceklere rıza göstermiş olursunuz’ sözlerini amaçlıyor Bir gün Tayyip ağabey görecek beynelmilel ölçekte kabahat teşkilatları var ahtapot gibi Türkiye’yi etraf ülkeleri sarmışlar. Görecek ben buna tüm kalbimle inanıyorum. Etrafını saranları budayacağına inanıyorum.” 

“Abrurahim Boynukalın, milletvekili spor bakan dayanakçısıydı şimdi hangi misyonda öğrenmiyorum. Bir gazeteci ile görüşme yapıyor. Gazeteci hırpalatma vakayı ile Hürriyet binası baskınını Sedat Peker yaptırdı diyor. Adam da bunu yazmış. Sayın savcılar tekerrür söylüyorum bundan büyük daha ispat olur mu?” 

“Bu sefer o gönderdiğiniz aracılarla beni aldatamayacaksınız. Bu sefer vallahi yenileceksiniz. Zaman kazanmak için o yolları yemem ben. Sen Ebu Süfyan’dansın ey sülü, tezgahçı. Sen yakalndın kaçamazsın. Vallahi seni mahvedeceğim.” 

“Pamuk örenDemirören’i kastediyor sana vazgeçmeyeceğim. Lan oturduğun yerde benim hakkım var. Sen benim konutta sanki kabahat aletleri karımın odasından kasadan çıkmış gibi yayın yapıyorsun. “

“Ben bu hücumu yapınca bizim ziynetli sülüman ve saz kurulu 613 bireye dinleme kararı çıkardı. FETÖ’den aldı bilgileri dersiniz. Ben onlar gibi ablavut değilim. 5 tane ayrı yaptım. Bu savaşın 3 şeyi var. Birinde ben can veririm, iki cezaevinde girerim, üç yaşamda kalırım.”

“Dünyanın en büyük uyuşturucu harekâtında yarım kilo uyuşturucu olmaz mı”

“Bu Resul var. O vakada kaç surat birey nezaretine alındı hiçbirinin Ankara ile  hiçbir alakası yok. Sen Ankara’dan nasıl bu işlemi yapıyorsun? Resul orada tamam. Bir de şey var, MASAN başkanının avukat eşi hakkında FETÖ soruşturması diye bir şey yapmışlar. Herkesi FETÖ’den tak tak tak. Adamı köle gibi yapmış. Adam Hazine Bakanlığı’na bağlı. Bu gel diyor, tak yanında. MASA’nın raporunu çıkarıp Ankara’dan yapıyor. Kim Resul, Resul kim? Bunun evlatlık. Lan vallahi parça parça koparacağım. Kabahatin hiçbirinin Ankara ile alakası yok, işlem Ankara’da. Bir buçuk yıl geçti niçin dava açılmıyor? Oğlum Engin ve senin saz kurulu maznunların hepsinde var 100’er milyon 50’şer milyon parası. Hepsi de gidiyorlar. ‘İşte bak senin için çok riskli ama üçüncü duruşmada hallederiz’ diyorlar. Ya argo deyimiyle kesiyorlar halkın parasını. Siz,  dünyanın en büyük uyuşturucu işlemi ya! Asla gördüğünüze inanmayın. Palavra kardeşim. Dünyanın en büyük uyuşturucu harekâtında yarım kilo uyuşturucu olmaz mı”

“Benim de dinlemelerin Ankara’dan alınmış. E benim anlattığım vakaların hiçbirinde, kabahatimi ikrar ediyorum,  hep İstanbul veya başka bir yer, Ankara’da yok. Sen niçin Ankara’dan aldın bu izinleri? Resul faaliyette. Ekrem de.”

“Lan daha kırmızı bülten çıkaramadınız”

“Haka gel diyor. Resul’e mi gelecem sülü. Lan daha kırmızı bülten çıkaramadınız. Daha duyuru çıkarmaktan acizsin. Savcılar ispat istiyor… Ya gidin son iki ayda oraya hangi iş adamları gelmiş bir bakın. Bu adam ne iş yapıyor orada? Geleni gideni kesiyorlar. Ulan insanların FETÖ ile olan gayrete inancını yok ettiniz. Lan bana Sedat Peker terör örgütü diye açın. Cezadan korkan senin gibi olsun. Allah yemin olsun yanlış adam yanlış zaman yanlış tercih göreceksin. Ziynetli Sülü vallahi seni de hapsedecekler. Herkes öğreniyor benim sabıkalı. Ya sabıkası olan Erdal Aras’ı 14 farkla gnel başkan seçildikten sonra MKYK’ya sen abone yapmadın mı? Sabıkası var nasıl yaptın? Telefonları sinyalleri var. Şimdi kimse yazı yazmadı ama bu savcılar kazanç bir gün yazarlar. Vallahi hapsedileceksin. Ve 10 tane en az ağırlaştırılmış müebbet alacaksın. FETÖ, FETÖ ulan FETÖ’yü siz bu hale getirdiniz. FETÖ’nün çocuğu gibi dolanıyordun lan peşinde. öğrenmiyor mu insanlar bunu. Herkes öğreniyor. Ulan hep bu zenginler mi FETÖ’cü oluyor. Senin alaka alanına zenginler giriyor esrarengizlerle ilgilenmezsin”

“Hey gidi Sülü hey neler yapmayacağız. Şimdi bu 613 bireye dinleme kararı almış bu dostlar bir organizasyon. Ancak hem kendisi hem takviyecisi söylediğim şeylerle alakalı danışmanı hep FETÖ sözcüğü geçiriyor. Bak yapmayın. İçten söylüyorum. Devlet usu ve devlet iffeti devletin sahip olduğu iki şeydir. Devletin iffetini yaraladınız ama devletin usunu yaralarsanız mahvoluruz.” 

Hürriyet gazetesi binası baskınında ne olmuştu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Atv – A Haber ortak yayınında Türkiye’nin içinde bulunduğu vaziyeti değerlendirirken dile getirdiği, “Şayet 400 milletvekilini alabilecek veya bir Anayasa’yı inşa edecek rakamı bir politik parti tutmuş olsaydı, vaziyet bugün çok değişik olurdu” laflarının yanlış yansıtıldığı iddiasının ardından Hürriyet gazetesine takribî 150 şahsiyet bir grup saldırmıştı.

7 Eylül 2015’te saat 23:30 sıralarında Bağcılar’daki Hürriyet binasının önünde bir araya gelen, binaya taş atan, ardından binanın döner kapısını ve bazı sırçalarını kıran saldırganlar binanın içine girerek etrafı imha etmişlerdi. Grup polisin müdahalesi ile bina dışına çıkarılmıştı.

O yarıyıl Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Rejisörü olan Sedat Ergin ile Yayın Koordinatörü Emre Oral, atak haberinin ardından gece yarısı gazete binasına gitmişti.

Hürriyet gazetesi önünde gece çekilen görüntülerde, AKP Gençlik Kolları Başkanı, İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın’ın kalabalığa hitap eden bir konuşma yaptığı da görülmüştü. Boynukalın burada, “Bu noktadan sonra HDP’nin PKK’yla, PKK’nın Zaman Gazetesi ile, Zaman Gazetesi’nin de Aydın Doğan’la hiçbir farkı kalmamıştır” diye konuşmuş ve şunları kaydolmuştu:

”Hepsi birer terör örgütüdür. Ve bu adamlara karşı bizim söyleyeceğimiz tek bir şey vardır. Her şeyi Cumhurbaşkanı, başkan olamadığından dolayı yapıyor diyorlar. Biz de şunu söylüyoruz. 1 Kasım’daki tercihten sonra ne çıkarsa çıksın, seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız, seni başkan yaptıracağız.”

Boynukalın, konuşmasının sonunda kitleye teşekkür ederken, ”Allah’ın izniyle, yalnızca Aydın Doğan medyası değil, tam HDP’siyle, PKK’sıyla, tam terör örgütleriyle ve ilk başta da Fethullahçı terör örgütüyle, biz başkan yaptırdıktan sonra onlar da defolup gidecek” ifadelerini kullanmıştı.

Kaynak: www.patronlardunyasi.com
URL: https://www.patronlardunyasi.com/haber/Peker-Demiroren-e-seslendi-AKP-li-vekil-rica-etti-Hurriyet-i-ben-bastirttim-senin-oturdugun-koltukta-benim-emegim-var/250615

Bir yanıt yazın