Yusuf Güney’in Gündemimize Soktuğu ‘Astral Seyahat’ Tam Olarak Nedir?
6 min readRuhunuzun ya da beyninizin beden kavramını bir kenara koyup, istediği gibi dolaşabilmesine astral seyahat sınıyor. Uzun zamandır kavgalara sebebiyet veren bu vaziyet, şimdilerde iki değişik mevzu ile gündeme tekerrür oturdu. Bu mevzulardan ilki, Netflix’te izleyenlerin ya çok hoşlandığı ya da nefret ettiği, astral seyahati, doğaüstü eforları ve psikolojik gerilimi barındıran Gözlerin Arkasında Behind Her Eyes isimli dizi. İkincisi ise ülkemizde bir yarıyıl popüler olan Yusuf Güney’in “ben astral seyahatle uzaya gittim, NASA bazı bilgileri benden çalıyor” iddiaları.
Tekerrür gündeme gelmiş ve bir fenomene dönüşmüş astral seyahatin olası olmadığını söyleyenler de var, ben yaptım gayet olası diyenler de. İşin aslı astarını inceleyip bilimde astral seyahat isimli bir şeyin kabul edilip edilmediğini, böyle bir tecrübenin aslında ne olduğunu incelemek istedik.
Mevzuya pek de dominant olmayanlara: Astral seyahat nedir?
Aslında uzun zamandır astral seyahat ile alakalı bir hayli ayrıntıya istemesek de maruz kalıyoruz. Lise sıralarında kulaktan kulağa aktarıldıktan sonra hoşlandığı kızı son bir defa göreöğrenmek için bu mevzuya ilgi duyan da, spiritüalizme umursayıp ruhunu başka bir biçimde tecrübelemek isteyen de var.
Astral seyahat, uyku halindeyken ruhun vücuttan çıkıp zaman ve mekan kavramını yitirdikten sonra özgür bir biçimde gezebilmesine sınıyor. Başka Bir Deyişle kolay bir deyişle, kendimizi yeterince eğitebilirsek uyku sırasında dünyayı, hatta uzayı dahi özgürce gezebiliriz.
Ortaya atılan iddialara göre bunu yapabilmenin tek yolu, zekamızı ve vücudumuzu eğitmekten geçiyor. Süratlice nasıl astral seyahat yaparım diye internette bir araştırma yaptığımda karşıma en sık çıkan ayrıntıları sizlerle paylaşayım; rahat bir yatak, bedeni hafifletmek, beyni dış dünyaya kapatıp alfa moduna getirmek.
Bilime göre astral seyahat diye bir şey yok, ama olabilir de
Bilimin astral seyahati kabul etmemesi için onlarca nedeni bulunuyor ve ben de tüm suallerin cevabını en süratli veren, kendi başına yeterli olacak tek bir nedeni vereceğim; bilimde ruh diye bir şey yoktur.
Bilimde bizim ruh olarak adlandırdığımız, insanı insan yapan şey olarak adlandırılan ruh diye bir şeyin varlığı kabul edilmiyor. Neden mi? Zira bilime göre varlığı ispatlanamayan hiçbir şeyin geçerliliği yoktur. Bu surattan asırlardır bilim ve din arasında çatışmalar yaşandı. Bu surattan Roma Katolik Kilisesi, dünyanın döndüğünü belirten ilk birey Galileo’yu suratlarca sene haksız buldu.
Ruhun varlığını kabul etmeyen bilim, doğal olarak astral seyahati de kabul etmiyor ve böyle bir şeyin olası olamayacağını belirtiyor. Aynı zamanda astral seyahatte yapılan zaman yolculukları ve mekan değiştirmeler gibi şeyleri de kabul edilmiyor. Zira ne zamanın gerisine veya ilerisine gitmek, ne de beden olmadan mekan değiştirmek olası değil. Bilim, astral seyahata çıktığını iddia şahısların, tecrübelerini lucid rüya ile karıştırdığını düşünüyor.
Astral seyahat ile karıştırılan lucid rüya nedir?
Lucid rüyayı vahşice deyim etmek gerekirse şuurlu rüya diyebiliriz aslında. Lucid rüya sırasında rüyada olduğumuzun farkında oluruz ve bu sayede rüyalarımızı istediğimiz biçimde hakimiyet edebiliriz. Dilediğimiz yere gidebilir, dilediğimiz insanla karşılaşabilir ve onlarla istediğimiz şeyleri yapabiliriz. Yalnızca tüm bunlar hayal eforumuza bağlıdır ve astral seyahatte iddia edilen asıllıkla rastgele bir iletişimi yoktur.
Lucid rüya işini muvaffak olmak isteyenlere genellikle bir rüya günlüğü yakalanması, meditasyon yapılması ve görselleştirme stilinde hayal eforunu genişletecek alıştırmalar öneriliyor. Lucid rüya kılavuzlarında okuduklarıma göre bu mevzu üzerine yoğunlaşan çoğu insan bunu bir biçimde muvaffak olabiliyor. Üstelik bilimsel yazılarda yayınlanan bilgilere göre lucid rüya gayet reel bir şey ve çoğunlukla rem uykusunda gerçekleşiyor.
Bu surattan bilime göre astral diye bir şey yok ama olabilir de dedim. Zira bilim, lucid rüyanın varlığını kabul ediyor ve insanların astral seyahat olarak adlandırdıkları şeyin yalnızca lucid rüyadan ibaret bir tecrübe olduğunu, bu rüya tipinin de bilimde bir açıklaması olduğunu belirtiyor.
Beden dışı yolculuk, astral seyahate göre daha kabul edilen bir tecrübe
Tüm bunlara ek olarak bir de beden dışı yolculuk diye bir şey var. Tanımı, nasıl yapıldığı, sonunda neler olduğu astral seyahat ile neredeyse aynı ancak burada devreye ruh değil beyin giriyor. Ayrıca beden dışı yolculuk, astral seyahat gibi tasarılı olarak yapılan bir şey değil, tamamen istem dışı asıllaşan bir tecrübe.
Bilim insanları bu mevzuya astral seyahat değil de beden dışı yolculuk denirse daha bir ılımlı yanaşıyorlar. Hatta böyle bir şeyin varlığını gözlemleyebilmek için MR aygıtlarıyla beraber araştırmalar da yürütülüyor.
2014 senesinde Ottawa Üniversitesi tarafından yürütülen bir araştırmada, astral seyahat yaptığını iddia eden bir kadının beyni, uyku sırasında MR aygıtı altında araştırılıyor. Hasta, 1 saat süresince fiziksel olarak istikrarlı gidişatta kalsa da beyninde bazı dalgalanmalar tespit ediliyor. Bu dalgalanmalar, kurnaz bir insanın hareket ederken beyninde yaşanan hareketlerle aynı olduğu için analistler bu tecrübenin beden dışı yolculuk olabileceğini düşünüyor.
Astral seyahate inanmamak için bir hayli nedenimiz bulunuyor
Astral seyahat diye bir şey reel olsaydı, bunu yalnızca hoşlandığı insanları, Hollywood yıldızlarını ya da dolaşmak istediği yerleri görmek isteyen insanlar kullanmazdı. Bu hüner dünyanın ve insanlığın bereketine kullanılır, astral seyahata çıkan insanlar elle yakalanır gözlemleriyle geri dönerdi.
Bugüne kadar astral seyahata çıktığını iddia edip ufacık bir şeyi dahi değiştirecek bilgi ile dönen insana tarihte hiç tesadüfülmemiş. Natürel Mars’ta su olduğunu NASA’dan evvel bildiğini iddia eden Yusuf Güney hariç.
Kaynak 1, Kaynak 2, Kaynak 3
Kaynak: www.webtekno.com
URL: https://www.webtekno.com/astral-seyahat-nedir-gercek-mi-h109457.html