Bakan Elvan: Virüsle mücadelede 133.7 milyar lira harcadık
8 min readHazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, koronavirüs pandemisi ve ekonomiye etkileri konusunda açıklamalarda bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, CNN Türk’te Gece Görüşü programında soruları yanıtlıyor.
?Elvan’ın açıklamaları şu şekilde:
-2020 yılının başının itibaren Kovid hadisesine ile karşı karşıyayız. Bu tarihimizin en büyük krizlerinden. Mart aylarında şöyle bir tablo ortaya çıktı; Nisan mayıs gibi bu problemden kurtulacağız yaklaşımı söz konusu idi DSÖ bunun kolay geçmeyeceğini ifade eden açıklamalar yaptı. Bunun akabinde ülke yöneticileri DSÖ’nün bu açıklamasını eleştirdiler, ama baktığımızda 2020 yılının ikinci çeyreğinden itibaren inanılmaz bir sorun ile karşı karşıya kaldığımız hep birlikte gördük. Küresel büyümeye baktığımızda bir daralma söz konusu. Gelişmiş ülkelere bakınca bu oranın daha artığını görüyoruz. Tedarik zincirlerinde inanılmaz problemler çıktı. Kovid öncesi biz Brexit’i ABD-Çin ticari savaşlarını tartışıyorduk. Kimsenin aklına bu gelmedi.
-Ciddi bir genişlemeye gidildi. Özelikle merkez bankaları parasal bir genişlemeye gittiler. Borçlanma tarafına bakınca dramatik bir tablo ile karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Özel kesimin borçlarının dahil edince 24 trilyon dolarlık bir borçlanmada artış söz konusu. Ciddi bir borçlanma gerçekleştir kovid ile birlikte.
-Isınan hava ile birlikte Kovid’in etkisinin azalacağını düşünüyorduk. Ekonomik boyut değil sosyal boyut açısından da hiç görmediğimiz bir şeyle karşı karşıya kaldık.
-Salgın başladığından beri 114 milyon insan işsiz kaldı. Sorunları tüm ülkeler yaşadılar.
-Tasarruf oranlarında küresel ölçekte ciddi artışlar söz konusu oldu. İnsanlar seyahat edemiyorsa alışveriş yapamıyorsa neticede bu insanlar bunları tasarruf ettiler ve önümüzdeki süreçte bambaşka bir tablo ile karşı karşıya kalacağız. Ciddi bir ekonomik aktivitede daralma söz konusu oldu. 2021’den itibaren açıkçası güçlü bir büyüme bekleniyor. Küresel ölçekte yüzde 6 oranında bir büyüme bekleniyor. Ekonomik aktivite oldukça canlı. Şu an için diyorum, özellikle sanayii sektörü başta olmak üzere ekonomik aktivitelerin canlı olduğunu söyleyebilirim. Ekonomik canlanma şunu da söylemek istiyorum; 2021 için baz etkisinden kaynaklanan da bir büyüme söz konusu ama bundan sonraki süreçte neler olacak.
-Borçlanma devam ediyor. Dünya bu problem ile yüzleşmek zorunda. Ülkeler nasıl bir davranış içerisinde olacak? BU1—2 yıllık süreçte çözülecek değil. Sadece borçlanma değil kalıcı norm şekilleri ile karşı karşıyayız. Turizm ulaştırma sektörlerinde bunları görebiliyoruz. Yarın farklı bir vaka ile karşı karşıya kalmayacağımızın garantisin kimse vermez. BU tür riskler söz konusu.
‘Uzaktan çalışma ciddi şekilde yaygınlaşacak’
-Dijitalleşme konusunda oldukça iyiyiz. İstediğimiz noktada olduğumuzu söyleyemem ama ciddi adımlar attık . Model fabrikalar bir anlamda oradaki sanayicilerin dijitalleşmesine imkan sağlayan bir altyapı aslında. Uzaktan çalışma yine en yaygın hususlardan bir olacak.
-Uzaktan çalışmanın ciddi ölçüde yaygınlaşacağını düşünüyorum. Artık büyük ofisler yerine insanların bulundukları yerden çalışabilecekleri ortamlar her geçen gün artacak.
-Yazılık sektörü başta olmak üzere bu alanlara yönelik, nasıl bir hizmetler sektöründeki gibi yoğunluğu önümüzdeki süreçte göreceğiz.
‘Neyi istersek onu üretebiliyoruz’
-Tedarik zincirlerinde ciddi bir kopuş söz konusu oldu. Örneğin AB ihtiyacını Çin’den temin edemedi. Biz de benzer problemler ile karşı karşıya kaldık. Hem talep hem de arz yönüyle ciddi bir şok ile karşı karşıya kaldık. Artık bölgesel tedarik merkezleri oluşturmak zorundayız anlayışı konuşulmaya başladı. Türkiye konumu ve nitelikli insan altyapısı dinamik nüfusu itibariyle AB ile gümrük birliği anlaşmasının olmasıyla bunlara bütün baktığımız zaman Türkiye büyük bir avantaj sunuyor. Türkiye ürün çeşitliliği itibariyle gelişmekte olan ülkeler arasında en önde yer alan ülkelerden birisi. Biz istediğimiz her şeyi üretebiliyoruz. Türkiye inanılmaz bir ürün çeşitliliği itibarıyla büyü bir kapasiteye sahip.
-Biz mümkün olduğu ölçüde kendi ülkelerimizde üretimi sağlayalım. Eğer bunu yapamıyorsak bu Euro bölgesinde bu merkezleri oluşturalım şeklinde bir yaklaşım ortaya çıktı.
-Özellikle ocak ayından itibaren biliyorsunuz ABD’nin 10 yıllık tahminlerinde ciddi bir artış oldu. 4 aylık süreçte yüzde 80’lik bir ABD tahvil artışları oldu.
‘Küresel ölçekte koordinasyona ihtiyaç var’
-Faizin artmasıyla birlikte gelişmekte olan ülkelere fon akışı neredeyse durma noktasına geldi. 2021’in ilk çeyreğinde gelişmekte olan ülkelere sermaye akımı aşağı yukarı 200 milyon dolar mart ayında bu sermaye akım sadece 10 milyon dolar. Özellikle finansman ihtiyacı olan gelişmekte olan ülkelerin önümüzdeki süreçte zorlanacağını da buradan ifade etmek istiyorum.
-Böyle bir süreç, küresel ölçekte önemli bir koordinasyona ihtiyacımız var. G-20 ülkeleri AB ülkeleri uluslararası kuruluşlar… Trump döneminde bu kuruluşluların etkinliği bir ölçüde azalmıştı ABD’nin yeni yönetim ile birlikte yeniden ön plana çıktığın görüyoruz.
-Bir başka sorun daha geliyor, faiz artımı ile birlikte. Enflasyon oranlarında da küresel ölçekte bir artış trendine girildiğini görüyoruz.
Koronavirüsle mücadelede ne tür destekler verildi?
-Kovid sürecini Türkiye nasıl yaşadı buna genel olarak baktığımız zaman, sağlık açısında Türkiye çok başarılı bir sınav verdi. Bu sınavda da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği avantajlar kullanıldı. Çok hızlı şekilde kararlar çıkartılarak sorunun çözülmesi adına ciddi adımlar atıldı. Sağlık sektöründe bazı ülkeler ciddi problemlerle kalırken Türkiye bu alanda en ufak bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmadı. Çok başarılı bir sınav verildi. Ben huzurlarınızda Cumhurbaşkanımıza ve Sağlık Bakanımıza teşekkür etmek istiyorum . Hastanelerimizde en ufak bir problem yaşamadan atlattık. Sorun yaşayan vatandaşlarımız oldu tüm dünyada olduğu gibi ama sağlık alanında bu süreci çok başarılı geçirdik. Mart ayı ile birlikte kovid problemi ile karşı karşıya kaldık. Burada bizim için en öncelikli alanlardan biri işgücü piyasasının ayakta kalması. Eğer bu piyasa ayakta kalmazsa mevcut tesisleriniz durursa bunları tekrar aktive etmeniz oldukça zor. Şubat ve nisan döneminde 2,5 milyon vatandaşımız işsiz kaldı. Geçen yıldan bahsediyorum. 2020 Şubat ve Nisan ayı arasında 2,5 milyon vatandaşımız işsiz kaldı. İşsiz sayısını daha da artma eğilimi de söz konusu idi ama çok ciddi tedbirler aldık. KÇÖ ve kredi desteği düzenlemeleri yapıldı. 2020 yılında 1.3 milyon 2019 yılına göre bir istihdam kaybımız olmakla birlikte ama 2021 martına baktığımız zaman 2020’ye göre daha iyi konumda olduğumuzu ifade etmek istiyorum.
-Virüsle mücadelede 133.7 milyar lira harcadık
-Şu an programa koyduğumuz destekler var. KÇÖ var. Lokantalara uyguladığımız destek mekanizmaları var. Sosyal yardımlaşmalara başlatmış olduğumuz destekler var. Esnafa yönelik destekler var. Haziran sonuna kadar yapılacak destekleri dahil ettiğimiz zaman 20-21 yılı için 175,7 milyar liraya tekabül ediyor. Yaklaşık bu kadar bir harcama yapmış olacağız.
-Biz kovid vakasının bu kadar uzun süreceğini öngörmemiştik. Oldukça iyi gidiyoruz. İmkanlarımız ölçüsünde vatandaşlarımıza destek vermeye çalışıyoruz. Esnafımız zor günler geçirdi. Sağlık çalışanlarımıza teşekkür etmek istiyorum. Diğer taraftan işçilerimiz, bugüne kadar konuşmadığımız gece gündüz çalışan işçilerimizin bu kovid sürecinde her türkü fedakarlığı yaptığını görüyoruz. Bir taraftan kamu maliyesi tarafında elimizden geldiğince destek verdik. Gelişmelere bağlı olarak desteklerimiz olabilir. Vatandaşımızın ihtiyaçları bizim için son derece önemli o açıdan destek türlerin baktığımız zaman hepsine teker teker sıralamak istemiyorum ama tüm gelir kesimlerine dokunmaya çalıştık. Bundan sonraki süreçte de desteğimizi sürdüreceğiz.
Kaynak: www.patronlardunyasi.com
URL: https://www.patronlardunyasi.com/haber/Bakan-Elvan-Virusle-mucadelede-133-7-milyar-lira-harcadik/250063