Bakan Soylu: Sokağa çıkma kısıtlamasıyla ilgili istismarlara müsaade etmeyiz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sokağa çıkma muafiyetlerinin kötüye kullanımını önlemek maksadıyla bu hafta sonundan bu yana valiler, kaymakamlar, kolluk ve denetim personelleriyle yeni bir seferberlik başlattıklarını dile getirdi.

Bakan Soylu, İstanbul Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde, şehirdeki kaymakamların katılımıyla gerçekleştirilen İstanbul Valiliği Covid-19 Salgınıyla Mücadele Değerlendirme Toplantısı’na katıldı.

Soylu, burada gerçekleştirdiği konuşmada, sokağa çıkma yasağından muaf tutulanların bu konuyu istismar ettiğine yönelik fotoğrafların, salgınla mücadele sürecinde yapılan fedakarlık ve içtenyete gölge düşürdüğünü açıkladı.

Böylelikleki suistimallere fırsat verilmemesini ve denetimlerde nezaket ve doğru iletişimin ön planda olmasını isteyen Soylu, şöyle sürdü:

“Yani tıbbi bir mücadeleyi siyasi bir sahaya çekmek isteyen ve ne yazık ki bu alanı istismar etmek ve yönetmek isteyen bir kesimin olduğu izaha muhtaç değildir, bunu da bilinmekte. ‘Acaba buradan da nasıl bir siyasi rant elde edebilirim?’ diye bekleşme içinde olanlar tabi ki ki tarihin her zamanında olduğu gibi, her zor meselede olduğu gibi bu meselede de mevcuttur. Aportta bekliyor, ‘Acaba bir noksanlık görsem de…’ bir şeyi alıp düzeltmek değil yahut uygun bir biçimde bunu uyarmak, düzelmesini sağlamak, elde etmek değil, bu meseleyi toplumsal bir ajitasyon haline getirebilmek için elinden gelen gayreti ortaya koymaya çalışan kötücül ruhlar içimizde dolaşıyor, bunu göze çarpıyor. Bunlara fırsat vermemek de bizim sorumluluğumuzda. Bir video kaydıyla bütün denetim çabamız boşa gidebiliyor.”

Bakan Soylu, öncelikli amacın ceza yazmak değil kurallara uyulmasını tembih etmek olduğunu dile getirdi. İlk olarak ikaz, klavuzluk etme, aşırı ısrar, kasıt ve suistimal varsa idari ve adli tedbire başvurmayı öneren Soylu, “İlkemiz çok net. Ne yaptığımızı bilinmekte.” dedi.

Karşılıklı gerginleşmelerin meydana geldiği durumlar olabileceğine değinen Soylu, bu durumda da yöneticilerin devreye girip gerginlikleri azaltmalarını isteyerek, şunları kaydetti:

“Bu hafta sonundan bu yana valilerimiz, kaymakamlarımız, kolluk ve denetim personellerimiz için yeni bir seferberlik başlatıyoruz. Tüm gücümüzle sahada bulunacağız. Özellikle muafiyetlerin kötüye kullanılıp tercih edilmediğini gerekirse sıra sıra dostlarımız kontrol edecekler. Sokağa çıkma kısıtlamasıyla alakalı kimsenin genel bir muafiyeti söz konusu değildir. Bu tarzdan muafiyetler, muafiyet nedeni, buna bağlı olarak zaman ve güzergahlarla sınırlıdır. ‘Ben kamu görevlisiyim, ben avukatım, ben mali müşavirim, muhasebeciyim, ben çiftçiyim’ deyip, gün boyu kısıtlamalardan muaf olduğunu sanan, istediği yere istediği gibi gidebileceğini zanneden, ‘Bakkala, markete gidiyorum’ deyip tüm şehri gezmeye kalkan olursa buna kesinlikle müsaade etmiyoruz. Bu hakka girmektir. Bu rahatsız olanın sorumluluğunu almak, bunun vicdan azabıyla hem bu dünya çapında hem de öteki dünya çapında yüz yüze kalmak demektir. Bu kadar basit.”

İkamet sahibi yabancıların kısıtlamada dışarı çıkmaları

Bakan Soylu, dün gece üç hastaneyi gezerek hastalar ve sağlık çalışanlarını ziyaret ettiğini anlattı. Hep birlikte büyük bir gayret gösterildiğini ve bu çalışmaların boşa gitmemesi gerektiğini söyleyen Soylu, “Kasım ayında aldığımız önlemlerle yukarıdan aşağıya inişi yakaladık ama uymayla birlikte yakaladık. Yine aynı biçimde sağlamakla mükellefiz.” dedi.

Son genelgede yabancıların sokağa çıkma kısıtlamalarından muafiyeti konusuna da değinildiğini hatırlatan Soylu, kelimelerini şöyle sürdürdü:

“Turistik faaliyetler kapsamı içinde kısa süreli ülkemizde bulunanlar hariç olmak üzere, ikamet sahibi pasaportunu gösteriyor. Elbette başımın üzerine, pasaportun var ama sen ikamet sahibisin. Buradaki yerleşiklerin kaidelerina tabi olmakla mükellefsin. Açık dile getiriyorum, kim ikamet sahibi ve pasaportuyla bu işi istismar etmeye kalkarsa ikametini iptal ederim hemen. Elimde böyle bir yetki var. İptal ederim, acımam da. Çünkü insanlar evde kalacaklar, siz pasaportunuzla birlikte ‘Pasaportum var’ diye turist kılığında, olanağında bunu istismar edeceksiniz. Buna da müsaade etmeyiz. Onun için kaidelerimız çok net. Boşluk bırakmıyoruz. Her ne kadar bazı Türkçe anlamayanlar, anlamak istemeyenler, lafı uzatmak için kendilerine köşe yazısı bahanesi etseler de kaidelerimızda herhangi bir açıklık yahut noksanlık söz konusu değil. Bunca insan bu kaideleri uygulamak için çaba sarf ediyor. Bunca insan da vatandaşımız da bu kurallara uymak için çaba sarf ediyor. Kurallarımız bu hususta net.”

Konaklama tesislerindeki sahte rezervasyonlar

Soylu, bazı konaklama tesislerinden medyaya yansıyan görüntülere de dikkati çekti. Konaklama tesislerindeki yeme içme yerlerinden bu sürede günübirlik müşteri almamalarını isteyen Soylu,”Diğer lokantalar kapalı. Sahte rezervasyon yapıyorlar. Akıllısın yani bir tek para kazanacak sensin. Milletin aklı bu hususta sizin kadar yetmiyor. Bu istismarı yapan kim varsa turistik olsun, olmasın, bunu kapatın. Hemen kilidi vurun kapatın. Görsün dünyanın kaç bucak olduğunu. Burada adalet duygusunu zedeleyebilecek ne varsa lütfen buna imkan vermeyin.” dedi.

Yeme içme ünitelerinde aynı masada iki kişiden fazla oturamayacağını hatırlatan Soylu, “Toplu iftarlar, özel kutlamalar, bu şekillerde kaidelerin ihlali maksadıyla sahte rezervasyonlar da dahil olmak üzere hileli davranışlara karşı katı bir mücadele yürütmemiz lazım.” ifadelerini kullandı.

Ramazan ayında pide kuyrukları başta olmak üzere türbe ve mezarlık gibi yerlerde yoğunlaşmaya müsaade edilmemesini isteyen Soylu, ramazan ayı boyunca denetimler hususunda “tam saha pres” yapılması talimatını verdi.

Bakan Soylu, denetim sürecinin ramazan ayının manevi iklimine uygun biçimde gönül kırmadan, nezaketli bir biçimde sürdürülmesi gerektiğini de kaydetti.