Bir Bar Kavgası, Nasıl Oldu da İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden Ayrılmasına Yol Açtı?
5 min readBir sistemin başlangıç verilerindeki çok küçük değişiklikler bile kaos teorisinde büyük ve öngürlemez sonuçların ortaya çıkmasına neden olur. Konuyu insanlara en basit şekilde anlatmaya çalışan Edward N. Lorenz’in meşhur örneğinde, Amazon Ormanları’nda bir kelebeğin kanat çırpmasının ABD’de fırtınalara neden olabileceği söylenir. Bu nedenle de bu duruma kelebek etkisi adı verilmiştir.
Kelebek Etkisi yazı dizimizde çok küçük etkiye sahip ya da çok sıradan gözüken olayların nasıl büyük etkiler yarattıklarını açıklayacağız. Zaman zaman Dünya Savaşları’na gidecek, bazen bambaşka ülkelerde bazı olayları inceleyeceğiz. Bugünün konusu ise İngiltere’de bir barda çıkan kavganın, Brexit ile sonuçlanması olacak.
Yaramıyorsa içmeyin şunu
Birleşik Krallık’ta politika hayatın her alanında sonuna kadar yaşanır. Pek çok kişiye göre dünyanın en büyük derbisi olan Celtic – Glasgow Rangers rekabetinden sinemada geliştirdikleri anlatım tekniklerine her alana bu politika sirayet etmiştir. Haliyle içki içerken de politikayı meze etmeyi seviyorlar.
2012 yılında, Westminster Sarayı’nda yer alan Stranger’s Bar’da bir kavga çıktı. Barda “Çok fazla Tori (Muhafazakarlara takılan takma isim)” olduğunu söyleyip, kolunun yetiştiği mesafedeki herkese yumruk sallayan biri ortalığı birbirine katmıştı.
Normal şartlar altında kimse bir bar dolusu insana kafa göz girişmeyi göze alamazdı. Bizim hikayemizin başrolünde yer alan kişinin işe ufak bir farkı var. Kendisi İşçi Partisi’nin milletvekili Eric Joyce. Eric Joyce’un meclis barında bira içerken başka partiden birilerini de görmeye bu kadar kızması, kendi partisinde de taşları yerinden oynatacaktı.
“Bunu Meclis’e kim soktu ya?”
Meclisin barında kavgaya girdiğinizde muhtemelen başka vekillerle kavgaya girmiş olursunuz. Haliyle polisler de müdahale eder. Eric Joyce da tutuklandığında “Bana dokunamazsınız? Benim kim olduğumu biliyor musunuz? Ben milletvekiliyim!” diye bağırıyor ve polislerle güreşmeye devam ediyordu.
Bu durum partinin genel merkezinde bir şoka ve muhtemelen de milletvekilinden sorumlu olan halkla ilişkiler görevlisinin kronik migren hastası olmasına neden olmuştu. Haliyle İşçi Partisi kendi imajını korumak için Joyce’un gitmesi gerektiğine karar verdi.
Joyce’un koltuğu ise adeta partinin başına bela olacaktı. Zira Joyce yerine başka birini kabineye alan parti çok ciddi eleştiriler alacaktı. Bu eleştiriler de Brexit’e giden yolun başlangıcını teşkil edecekti.
Lanetli koltuk
Joyce yerine yeni bir vekil geldiğinde Birleşik Krallık’ta bütün gazetelerin manşeti yapılan değişikliklerdi. Bu durumun sebebi ise, Joyce’un yerini alacak ismin belirlenmesi için, partinin seçim çalışmalarına cömert bağışlar yapan kişilerin karar aldığı iddialarıydı.
İşçi Partisi de bunun üzerine adeta “restinize rest” dedi ve partiye üyelik şartlarını değiştirdi. Buna göre sadece 3 pound ödeyen vatandaşların partiye katılabileceği ve yapılacak olan vekil seçiminde yer alabileceklerini söyledi. O dönemli parti başkanı olan Ed Miliband, bu hamlesiyle koltuğunu da kaybetti.
Yapılan seçimlerin ardından partinin başına, normal şartlar altında neredeyse hiç şansı olmayan biri geçti: Yeni gelen üyelerden önemli miktarda oy alan ve popülist söylemleriyle öne çıkan Jeremy Corbyn.
Corbyn pek çok kişiye göre Brexit’in asıl sorumlusu oldu ve yaşanan sıkıntıların temelinde de partisinin tabanını konsolide etmek için yaptığı Brexit çıkışları etkili oldu. Yapılan referandumda Birleşik Krallık, Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı aldı.
Koltuk Corbyn’i de yedi
Uzadıkça uzayan ve bir noktadan sonra kabak tadı veren Brexit yüzünden Birleşik Krallık ciddi sorunlar yaşadı. Hatta Birleşik Krallık bünyesinde bulunan İskoçya gibi bazı ülkelerde AB’ye dahil olabilmek için BK çatısından ayrılma fikri gündeme geldi.
Corbyn sadece rakip partilerin tepkileriyle karşılaşmadı, kendi partisinden de benzer bir tepki aldı. Öyle ki yaptıkları güvenoyu oylamasını da geçemedi. 4 Nisan 2020’de de İşçi Partisi’nin başındaki görevini Keir Starmer’a devretti.
Corbyn Brexit çıkışını yapmasa ve işleri bu kadar ileriye götürmeseydi, Birleşik Krallık bugünün en önemli siyasi olaylarından olan bu karmaşık sorunun içerisinde kalmayacaktı. Partiye 3 Pound verip üye olanlar olmasaydı, Corbyn de partinin başına gelemeyecekti. Ve Joyce o yumrukları sallamasaydı bunların hiçbiri yaşanmayacaktı.
Serideki diğer yazıları aşağıda yer alan bağlantılardan okuyabilirsiniz.
Kaynak: www.webtekno.com
URL: https://www.webtekno.com/bir-bar-kavgasi-nasil-oldu-da-ingilterenin-avrupa-birliginden-ayrilmasina-yol-acti-h109295.html