Bulgur Palas’ın ilginç hikayesi: Karaborsayla zengin oldu
4 min read7 tepeli İstanbul’un 7. tepesinde bulunan ve mukadderatına terk edilen BulgurPalas, İBB tarafından 32 milyon liraya satın alındı. Tarihi yapı, yakında İstanbul’un yeni kültür merkezi olarak kapılarını açmaya hazırlanıyor!
İstanbul’un mukadderatına terk edilen tarihi yapılarını birbiri arkasına ayağa kaldırarak turizme kazandıran Ekrem İmamoğlu başkanlığındaki İstanbul Megakent Belediyesi’nin son projelerinden birisi Bulgur Palas. İstanbul’un şarkılara şiirlere mevzu olan tarihi yarımada içindeki 7 tepesinin yedincisi olan Kocamustafapaşa Tepesi’nde bulunan Bulgur Palas, şatoyu anımsayan bir mimariye sahip.
Ekrem İmamoğlu ‘Bulgur Palas’ı kaç milyona aldıklarını açıkladı: Sudan ucuz
Bulgur Palas geçtiğimiz günlerde İBB tarafından takribî 32 milyon liraya satın alındı. Çevreyi yüksek duvarlarla çevrili, girişin yasak olduğu sırlı binanın bahçesi ağaçlarla kaplı. Megakent Belediyesi tarafından şimdi bu tarihi yapı bilgi-belge merkezi, arşiv, kütüphane, sergi salonu ve kafe olarak yine tertip edilecek. Böylece İstanbul turizmi yeni bir eser kazanacak.
66 yıldır kapısı kilitliydi.
SEYİR TERASI DA OLACAK
Eşsiz seyir terasına sahip olan gösterişli yapının kulelerinden İstanbul’un öteki tepeleri; Sarayburnu, Süleymaniye, Çemberlitaş, Fatih, Yavuz Selim ve Edirnekapı tek tek görünüyor. Yapı, İstanbullular’ın hizmetine açıldığında seyir terası da meraklılarını ağırlayacak. İstanbul’un belleğinde ehemmiyetli bir yere sahip olan yapı, Birinci Dünya Savaşı senelerine, ateşkes yarıyılına, Cumhuriyet’in ilk senelerine tanıklık edip günümüze kadar erişti. Zamanla mukadderatına terk edilmesine karşın şaşaasından hiçbir şey kaybetmedi.
KARABORSA BULGUR SATARAK ZENGİNLEŞTİ
İstanbul’un çok da bilinmez bu özgün yapısının çok esrarengiz bir öyküsü var. İkinci Meşrutiyet’in duyurusundan sonra İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin adayı olarak 1908’de Bolu Milletvekili seçilen Mehmet Habip Bey tarafından yaptırılıyor gösterişli konak. 1912 senesinde İtalyan mimar Guilio Mongeri’ye yaptırmaya başladığı konakta Mehmet Habip Bey hiç oturamaz. Gerçeğinde Bolulu Habip Bey Konağı olan bu yapıya etraf ulusu “Bulgur Palas” ismini takıyor ve öyle de kalıyor. Bulgur Palas yakıştırması da konağı yaptıran Mehmet Habip Bey’in karaborsa bulgur satarak zenginleşmesi sebebiyle yapılıyor.
Mehmet Habip Bey
1918’de İttihat ve Terakki’nin feshedilmesinden sonra Malta’ya sürgün edilen Mehmet Habip Bey 1920’de özgür kalıp İstanbul’a dönüyor.
Kendisini zengin eden karaborsa işinin kazancından, İttihat ve Terakki yarıyılının ödünlerinden faydalanamayan Mehmet Habip Bey, zamanla iflasa çekilmeye başlıyor. Mehmet Habip Bey’in bir cinsli bitirilemeyen konağına borçları sebebiyle ipotek konuluyor.
Osmanlı Bankası 1926 senesinde konağa el koyuyor, Mehmet Habip Bey de aynı sene kalp krizi geçirerek yaşamını kaybediyor.
PERİLİ KÖŞK OLDU
O yarıyılda binanın sağlık kurumu ya da sanatoryum yapılması gündeme geliyor ancak parasızlıktan yaptırılamıyor. Bulgur Palas, Osmanlı Bankası’nın arşivi, kanaryahane ve bir yarıyıl da Osmanlı Bankası çalışanları için lojman olarak kullanılıyor. 1950’li senelerde konağın odaları aileler tarafından kiralanıyor.
6-7 Eylül hadiseleri sırasında konakta gayrimüslim bir çiftin de yaşıyor olması sebebiyle yağmalanmaktan kurtulamıyor. Uzun vakit mukadderatına terk edilen boş ve bakımsız kalan köşkşöhret perili olduğu dahi söyleniyor.
Osmanlı Bankası 2001 senesinde varlığına son verilerek Garanti Bankası’na katılıyor. Tarihi bina da bu biçimde Garanti Bankası mülkiyetine geçiyor. Garanti Bankası da geçtiğimiz aylarda binayı satışa çıkarıyor ve 32 milyon TL bedel ile İBB tarafından satın alınıyor.
Özlem Güvemli/Lafçı
Kaynak: www.patronlardunyasi.com
URL: https://www.patronlardunyasi.com/haber/Bulgur-Palas-in-ilginc-hikayesi-Karaborsayla-zengin-oldu/250151