Kendi Üzerinde Deney Yaparak Çoğumuzun Hayatını Kurtaran 9 Bilim İnsanı
7 min readBugşan çağdaş tıp kapsamında bildiğimiz çoğu şey bir zamanlar bir bilmeceydi. Gşöhretimizde en sık uygulanan tıbbi rehabilitasyonlar mesela anestezi gibi ya da bedenimizle ilgili süreçler metabolizma gibi bir zamanlar yaşamış kahraman hekimlerin kendi üzerinde deneyler yapmasıyla muhtemel oldu.
Gelin bilim bahtına canını riske atan, bazısı da ne yazık ki bu bahtta yaşamını kaybeden kahraman bilimcilere ve bugşan bize yaptıkları katkılara göz atalım.
Kendi üzerinde deney yapmış bilim insanları:
Jonas Salk John Paul Stapp Albert Hoffmann Alexander Bogdanov Stubbins Ffirth Nathaniel Kleitman Alexander Bogdanov Marie Curie David Pritchard
Kendini ve ailesini tehlikeye atıp üstüne üstlük hiçbir parasal gelir elde etmeyen Jonas Salk
Çalışma alanı: Çocuk felci
Amerikalı virolog Jonas Salk, işe yarayan ilk çocuk felci aşısını geliştiren adlardan biri. 20. asrın başlarında dünyanın başına bela olan bu hastalığın aşısı geliştirildiğinde haliyle sınamak için sıhhatli insanlar üzerinde test yapılması gerekti. Kahraman hekimimiz bir adım öne çıkıp hem kendisini hem de ailesini aşı sınamalarında gönüllü yaptı. Neyse ki büyük bir kumar olan bu aşı sınaması pozitif netice verdi. İşin en ilginç tarafı, Jonas Salk aşının tescilini almak istemedi ve keşfettiği aşıdan hiçbir parasal gelir elde etmedi. 1995 senesinde yaşamını kaybeden Salk’ın mevzuyla ilgili belki de en sansasyonel tümcesi şuydu: “Güneş’in tescilini alabilir misiniz?”
Kendine “dünyanın en süratli adamı” unvanını kazandıran
Çalışma alanı: Fizik, süratlenme ve yavaşlama gücünün insan üzerindeki tesiri
Hava Güçleri görevlisi ve cerrah John Paul Stapp, insan bedeninin ani yavaşlama ve ani süratlenme hadiselerine nasıl tepki verdiğini kavramak için kendi üzerinde deney yapmış biri. Deney için kendini roket kızağına bağlayan Stapp, ses süratine yakın süratlerde deney yaptı. Bir Hayli kemiği kırılan ve ağ tabakası geçici olarak hasar gören Stapp, insan bedeninin ileri doğru hareket sırasında 45 G gücüne sabredebildiğine karar verdi.
Bugşan genelde makûs emellerle kullanılan LSD’nin babası Albert Hoffmann
Çalışma alanı: LSD ve tesirleri
İsviçre doğumlu eczacı Albert Hoffmann, LSD’yi tamamen kazara keşfetmiş. 1938 senesinde ilaç yaparken isme soğanı nebatını Mısırlılar ve Yunanlıların asırlar süresince kullandığı tıbbi bir nebat kullanan Hoffmann başlangıçta karışımı kullanmamış. Bütün beş yıl sonra aynı nebatla ilaç sınamaları yaparken farkında olmadan suratına değince istemeden ilaçtan azıcık harcamış. Kendini azıcık halsiz, başı dönüyor ve ayyaş gibi sezince gözlerini kapatıp dinlenmek istemiş. O da ne? Gözünün önüne birtakım görüntüler, renkler vs. geliyormuş. Böylece ilaç yaparken elde ettiği ilginç karışımın tesirlerini fark etmiş.
Bir sonraki gşan azıcık daha sınayan Hoffmann, aynı tesirleri yaşamış. Bugşan tıpta rehabilitasyon emelli kullanılan LSD’yi Albert Hoffmann’a borçluyuz.
Kendine kan nakli yapan Alexander Bogdanov
Çalışma alanı: Tıp, Hematoloji kan hastalıkları bilimi
Sibernetiğin liderlerinden biri kabul edilen Rusyalı bilimci Alexander Bogdanov, aynı zamanda dünyanın ilk kan nakil müessesesini de kuran şahıs. Hematoloji kan hastalıkları bilimi alanında lider olan kahramanımız, kendi üzerinde bütün 11 defa kan nakli gerçekleştirdi. Bu yaptığı operasyonların kelleşmesini ve görüşünü iyileştirdiğini belirtmişti. Ne yazık ki son kan nakli operasyonu sırasında kullandığı kan sıtma ve tüberküloz taşıdığı için Alexander Bogdanov bilim bahtına yaşamını kaybedenler arasına katıldı.
Bilim için iğrenç şeyler yapmaktan sakınmayan ad: Stubbins Ffirth
Çalışma alanı: Tıp, sarı humma
1793’te ortalığı kasıp kavuran sarı humma salgınına tanık olan Stubbins Ffirth, hastalığın bulaşıcı olmadığını düşünmüş. Fikri ispatlamak için de hastalığın en belirgin özelliklerinden siyah kusmuğu araştırmak istemiş. Hem de kendi üzerinde… Bedeninde açtığı yaralara ve gözlerine sürmek yetmemiş, bir de bu iğrenç şeyi içmiş… Enfekte insanlardan aldığı kanı ve idrarı da bedenine süren Ffirth, hasta olmamış. Böylece sarı hummanın bulaşıcı olmadığına kanı getirmiş. Tahlilciler daha sonraki senelerde sarı hummanın bulaşıcı olduğunu, ancak yalnızca hastalığa sahip sivri sineklerin ısırığıyla bulaştığını kavramış.
Bilim bahtına bazen 150 küsur saat kurnaz duran ad: Nathaniel Kleitman
Çalışma alanı: Tıp, uykusuzluk
Fizyolog ve uyku tahlilcisi olan Nathaniel Kleitman, çağdaş uyku araştırmalarının lideri olarak tanınır. 1925’te ilk uyku laboratuvarını kuran Kleitman, 1939’da uyku üzerine yazılmış ilk geniş kapsamlı ders kitabını çıkardı. 1953 senesinde mezun talebelerinden biri olan Eugene Aserinsky ile beraber REM uykusu konseptini dünyaya tanıttı.
Ancak bu çığır açan keşif elbette öyle basitçe yapılmadı. Kleitman kendi üzerinde rakamsız uyku deneyi yaptı. Deneylerinden en iyi öğrenileni, insan bedeninin gnamda 28 saatlik kumpasa alışıp alışamayacağını görmek için yaptığı deneydi. Bunu sınamak için asistanıyla beraber Kentucky’de bir mağaraya yerleşti. Natürel ışık almayan ve kesintisiz belli bir ısıda olan mağarada gündüz mü gece mi olduğunu kavramak muhtemel değildi. Bu mağarada gnamda 9 saat yatıp 10 saat çalışıp 9 saat dinlenerek bütün 32 gşan yaşadılar. O zamanlar 43 yaşında olan Kleitman’ın beden saatini 28 saatlik kumpasa ayarlayamadığı, 20 yaşındaki asistanının ise ayarlayabildiği anlaşıldı. Yaptıkları deney, insanın sirkadyen saatini anlama çalışmalarına büyük katkılar yaptı. Hatta vardiyalı çalışma kumpasının ortaya çıkışında rol oynadı.
Bazen 100-180 saatlere kadar kurnaz kalan ve sözcüğün bütün anlamıyla kendini bilime adayan Kleitman, 104 yaşına kadar yaşadı.
Kaçınılmaz sona tutulan Marie Curie
Çalışma alanı: Fizik ve kimya, ışınım
Henri Becquerel 1896 senesinde radyoaktiviteyi keşfedince çalışmaları Marie ve Pierre Curie’ye esin verdi. Çiftin mücadeleleri, polonyumun izole edilerek radyum elementini elde etme biçiminde sonuçlandı. Ömrü süresince ışınım araştırmaları yürüten ve ışınım terapisi üzerine çalışan Marie Curie, elemente kesintisiz maruz kaldığı için lösemi oldu ve ne yazık ki 1934 senesinde yaşamını kaybetti. Bugünümüze katkıları için ne kadar teşekkür etsek az kalacak olan Marie Curie, iki değişik alanda Nobel mükâfatı kazanan tek ad olma unvanına sahip. Marie Curie, kimya ve fizik alanında Nobel mükâfatı kazandı.
Alerji rehabilitasyon etmek için teninin altına kurtçuk enjekte eden ad: David Pritchard
Çalışma alanı: Tıp, alerji
İngiltere’deki Nottingham Üniversitesi’nde asalak bağışıklığı profesörü olan David Pritchard, teninin altına 50 tane kancalıkurt enjekte ederek kendisini enfekte etmeye çalıştı. 2004 senesinde bu çılgın deneyi yaparken bu kurtçukların alerjisine iyi geleceğine inanıyordu.
1980’lerde Papua Yeni Gine’ye seyahat eden Pritchard, kancalıkurt tarafından enfekte edilen yerlilerin enfekte olmayanlara göre daha az alerji bulgusu gösterdiğini görmüş. Böylece işler kendi üzerinde deney yapma noktasına gelmeden bütün 20 yıl bu kuram üzerinde çalışmış. Pritchard’ın deneyinin gerçekten işe yarayıp yaramadığı mevzusunda değişik görüşler var. Ancak neyse ki David Pritchard deney neticesinde can vermemiş.
Kaynaklar: healthline, Mental Floss
Kaynak: www.webtekno.com
URL: https://www.webtekno.com/kendi-uzerinde-deney-yapan-kahraman-bilimciler-h109786.html