Netflix’in Yerli John Wick’i ‘Fatma’ Neden Bu Kadar İlgi Gördü? [İnceleme]

Burcu Biricik’in başrolünde yer aldığı Netflix’in en popüler türk dizileri arasına giren Fatma kısa zamanda ciddi alaka gördü. Uğur Yücel, Mehmet Yılmaz Ak, Hazal Türesan, Olgun Toker gibi adların da yer aldığı üretim gerçekten Türkiye’de bir hayli hadiseyi manevileştirmemize neden oluyor. Psikolojik olarak insanda bir hayli duyguyu uyandıran dram, polisiye ve aksiyon öğeleri kapsayan Fatma apayrı bir dünyaya ebat kalemtıraş.

Sıradan bir insanın nasıl bir seri katile dönüşebileceği ve bir annenin neler yaşayabileceğini anlatan Fatma, günümüz yaşantısından bir hayli öğeyi barındırmasıyla birlikte; “Her gün yanından geçtiğimiz insanları kavramamıza” neden oluyor. Bir Hayli travma yaşamış insan ne hale kazanç düşündünüz mü? Yazımızın devamı “spoiler” kapsar, bu sebeple okumak istemeyebilirsiniz.

İçimizi dağlayan asıllar:

Fatma şahsiyetinin çocukluğunda yaşadığı cinsel istismarın dışında bir de çocuğuyla ilgili yaşadığı öyküyü izliyoruz. Otizmli çocuğu olan bir annenin çocuğu yaşasın, kendine bir şey olsa dahi kesinlikle biri yanında olsun istiyor. Ancak bununla birlikte “oğlu can verdiğinde oğlunun kabahatli bülten edilmesi” gerçekten kalplerimizi dağlıyor.

Günümüzde manili çocuğu olan annelerin bir haylisinin hali bu hakikatinde. Manili çocuğu olan anneler, çocukları başkalarını rahatsız edecek diye devamlı tetik halinde ve diken üzerinde yaşıyorlar. Bazen insanlara empatiyle bakmamız ve onları kavramamız büyük ehemmiyet talep ediyor. Fatma’nın oğlunun mektepten sevk edilmek istenmesi, polis merkezinde yaşadıkları ve vefatı dahi bize bir hayli mevzuda fikir veriyor. “Babası bir kere oğlum deyip sarılmadı” tümcesinin içinde oğlunu çok beğenen bir annenin, eşinden temennisini görüyoruz. Reeline bakarsanız ne yazık ki bu Türkiye ve dünyanın aslı. Özel eğitime gereksinimi olan çocukları dışlayıp, yaşamdan izole edip koca bir dünyaya sığdıramamak ne kadar acı değil mi? Keşke azıcık müsamahalı olabilsek.

Dizideki yan kişilikler hakikatinde asıl, hepsi aramızda. Hatta televizyonlarda:

Sanırım dizide en çok şok olduğumuz kısım burasıydı. Yılmaz denilen şahsiyetin mapustan çıktıktan sonra ortadan kaybolması sonrasında neler olduğunu görüyoruz. Fatma eşini bulmak talihine “John Wick” olurken, asılları bildiğinde yaşadığı hayal kırıklığını seziyoruz.

Son yarıyılda sabah programlarını vs. izlerseniz bu denli aldırışsız insanları sıkça görebilirsiniz. Karınız komşu tarafından sabah akşam taciz ediliyor, manili bir oğlunuz var. Konuta gitmiyor bunun yerine oğlunuz can verdikten sonra kan parası alıp bu parayı da pavyonda eziyorsunuz… Böyle adamlar ne yazık ki her yerde çokça var.

Sınıf ayrımı sorunu:

Fatma dizinin başından sonuna bir hayli cinayet işliyor ancak kimse cinayetleri Fatma’nın işleyebileceğini düşünmüyor hatta çoğu zaman Fatma’yı ciddiye dahi almıyor. İlk cinayetin ardından polislerin devamlı Fatma için geldiğini düşünsek de gelmiyorlar. Karakola eşi için giden Fatma ciddiye alınmıyor. Bunu bir kenarı vazgeçin herkes “paklikçi bayanı” görmezden geliyor ama Fatma kendini itip kakan herkesi cezalandırıyor. Düşünün ki yanılgıla cinayet işleyen yeterince travmaları olan bir insan nasıl bir seri katil haline gelebilir?

Yaşadığımız yarıyılın ne yazık ki asıllarından biri de bu. Belirli bir grubun içinde değilseniz, dikkate alınmayan, itilip kakılan, ciddi görülmeyen bir insan haline geliyorsunuz. Kendi kardeşiniz dahi size perişan gibi davranabiliyor. Hayatta hiçbir desteğiniz kalmıyor. Hayat, bayanları eşlerine yoksul ediyor. Belki de sistem bunu sağlar.

Fatma’nın anti-kahramana mutasyonu:

Fatma’nın ilk cinayetini izleyenler anımsayacaklardır. Şevket’in “kocan bana borcunu ödeyecek gerekirse seni satsın ödesin” dediğini dinliyoruz. Bir Hayli televizyon programında bu tipte insanların normalleştirişdiklerine şahit oluyoruz. Özellikle Türkiye’de çoğalan bayana şiddet hadiselerinin çıkış noktasına çok iyi değinildiğini söylemek zorunlu.

Dizi süresince Fatma ne zaman şiddet görecek olsa, itilip kakılsa ya da tacize uğrasa sonu bir cinayetle sonuçlanıyor. Şevket ve Ekber cinayetlerinde çocukluğunda yaşadığı cinsel tacizin tesiri elbette büyük. Bayan seri katil televizyon ekranlarında görmeye çok alışık değiliz ama bildiğiniz üzere genelde seri katiller “çocukluk travmaları” sebebiyle ortaya çıkıyorlar. Dizinin bu kısmında bir hayli iletiyi hakikatinde manevileştiriyoruz belki de empati bir lütuf yerine gereklilik olmalıdır.

Fatma, Netflix’in son yarıyıldaki en iyi Türk üretimi olabilir;

Netflix’in yerli dizilerine şöyle bir bakacak olursak; Bir Başkadır ve 50m2’nin üzerine çıkıp en iyi Yerli Netflix Dizisi artık Fatma olabilir. Bildiğiniz üzere Atiye ve Hakan Muhafız en çok tenkit etilen Netflix imalleriydi. Black Mirror’a eş stiliyle Bir Başkadır oldukça alaka çekici bir dizi haline gelmişti. 50 m2’de aksiyon ve saçma komedi alanında oldukça galibiyetli bir üretimdi.

Fatma, son yarıyılda Türkiye’de çoğalan bayan cinayetleri, cinsel tacizler, şiddet ve sınıf ayrımını işlemesi sebebiyle gerçekten cesaretli bir üretim olarak karşımıza çıkıyor. Bu stil vaziyetleri haberlerde devamlı okuyup, Twitter’dan tepki gösterip sonra ne oldu bu insanlara demiyoruz. Gerçi güzel son yarıyılda özellikle Kırmızı Oda, Sırçadaki Kız vb. imallere de Türk toplumu olarak gerçekten alaka gösteriyoruz. Senaryosu, hadiselerin işleyişi, bağlanması ve bir hayli açıdan Fatma gerçekten galibiyetli bir üretim. Oyunculuklara da söyleyecek bir şey olduğunu düşünmüyoruz.

Umuyoruz Fatma dizisi bir biçimde kalplerimize gerçekten işler ve başka Fatma’lar artık olmaz. Sizlerde Fatma mevzusundaki düşüncelerinizi yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.

Dipnot: Behzat Amirim olsaydı Fatma’yı ilk cinayetten sonra yakalardı diyenler burada mı? 

Kaynak: www.webtekno.com
URL: https://www.webtekno.com/netflix-fatma-dizisi-inceleme-h109351.html