Süleyman Soylu: “Soruşturma izni vermem”

Lafçı Gazetesi’nin haberine göre Süleyman Soylu, şunları söyledi:

“CAMİLERDE VE KABİRLİK YERLERDE ELLER ARKAYA KONULMAZ”

*Cemiyetimizin, ulusumuzun bu mevzularda aydınlatılması gerekli. Sayın İstanbul Megakent Belediye Başkanı, ‘Bizim memlekette insanlar eli arkasını dolaşır, öğrenilir’ diyor. Ben de Karadeniz’in çocuğuyum. Trabzonluyum.

*İstanbul’da doğup geliştim ama her yaz memlekete giderdik…Bizim memleket rampadır. Elinizi arkaya koyarsınız ki belinizi sağlam yakalamak için koyarsınız. Büyüklerin yanında çocuklar ellerini arkaya koymazlar.

*Öyle yaptığımız zaman büyüklerimiz ‘İndir o ellerini’ tasayı. Camilerde ve kabirlik yerlerinde eller arkaya konulmaz. Çocukluğumuzdan beri bize öğretilen budur. Köylerin, Anadolu’nun her yöresinin kendine ait adetleri vardır, doğru, el arkaya konulur.

“BANA GÖRE KABAHAT”

*İstanbul Büyükehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu merasimde ne için var? İstanbul’un fatihi, Fatih Sultan Mehmet Han için fethin ertesi gününde orada, onun mezarını ziyaret etmek için, ona dua etmek için, ona medyun-u şükran olduğumuz tüm İslam alemi ismine, İstanbul ismine hislerimizi ifade etmek için var. Onun görevi orada o.

*Yurttaş bunu görünce natürel olarak bunun hem Gülbahar Hatun’a, hem Fatih Sultan Mehmet’e saygısızlık olduğunu düşünüyor. Bu görüntüleri gördükten sonra ben de saygısızlık olduğunu düşünüyorum.

Soylu, “Bu kabahat mudur?” sualine “Bana göre öyle. Böyle bir görüntü olamaz” cevabını verdi.

“SORUŞTURMA MEVZUBAHİSİ DEĞİLDİR”

Soylu, başlatılan tahlile dair açıklamalarını şöyle sürdürdü:

*Bu bir yurttaşımızın şikayeti. Bir Hayli şikayet var böyle, bir hayli yerden gelmiş. Başka bir şikayet daha var bunun dışında o da şu, diyor ki siz terör örgütünün desteklediği politik partinin belediye başkanına gidiyorsunuz, kabahati ve kabahatliyi, kayyumları methediyorsunuz. ‘Sizin görevden alınacak olmanızı kabul etmiyorum’ diyorsunuz. Yurttaş onu da şikayet ediyor. Bir Hayli yerden geliyor ve bu şikayetler bir araya geliyor.

*Bu şikayetler 2 cinsli bize kazanç. Valiliklere ve İçişleri Bakanlığı’na kazanç. 2’ncü cins olarak savcılığa kabahat ilanında bulunulur. Savcılık kabahat ilanıyla beraber operasyona koyar. Müzakere şu: Burada bu operasyona konulmalı mıydı. Burada şahsa özel bir gidişat mevzubahisi değildir. Burada bir soruşturma mevzubahisi değildir.

“BİZ YAYGIN KANIYA UYMUYORUZ”

İBB’nin geçen yıl dayanak toplamasının yasaklanmasıyla alakalı sansasyonel itiraflarda bulunan Soylu, şöyle konuştu:

*İstanbul Megakent Belediyesi geçen yıl izin toplamadan dayanak toplamaya girişti. Bu lafları çok yakın dostlarımdan duydum. Dediler ki, “Yahu ne gerek var uğraşıyorsunuz, toplasın dayanağını, sana ne, vazgeç ne yapacaksa yapsın…” Bu çok yaygın bir görüş.

*Bu yaygın kanıya göre mi devleti yönet edelim? Onun ismi devlet olmaz. Biz bu yaygın kanıya uymadık, dayanak toplamasına izin vermedik, bir araya gelen takviyelere el koyduk.

*Ne oldu öğreniyor musunuz? Yerel duruşmaya müracaat etti, yönetimsel duruşmaya müracaat etti, Danıştay’a müracaat etti kaybetti. Biz şayet bir ekip siyasal çıkarımlarımıza göre devleti yönet edeceksek, yarın devletin yerlerinde rüzgârlar eser.

“NİÇİN BU KADAR ÇOK SUALLE KARŞILAŞIYORUM?”

Türkiye Büyük Millet Meclisi’den kendisine 5 binin üzerinde önerge geldiğini de açıklayan Soylu, “Bana 5 binin üzerinde önerge geldi. Bir tanesine 10 dakika zaman ayırırım. Bir tek HDP’ye yanıt vermem, vermeyeceğim. CHP, İYİ Parti, Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti tam bunların suallerine yanıt veririm. Niçin bu kadar çok sualle karşılaşıyorum diye ‘ah, vahlanıyorum’ ama bu bir mesullük” dedi.

“KAYYUM TAHLİLİNE SORUŞTURMA İZNİ VERMEK İSTERİM AMA…”

İmamoğlu’nun ‘el bağlama’ soruşturmasına müteveccih “Ben buna soruşturma izni vermem. Bu bir soruşturma değil ama bu tahlili yapmazsak burada devletin kaideleri işlemez” diyen Soylu, İmamoğlu’nun HDP’li belediye başkanları ziyaretinde kayyum uygulamasıyla alakalı değerlendirmesinin analiz mevzusu yapılması içinse “Buna soruşturma izni vermek isterim. Sarih söyleyeyim soruşturma izni vermek isterim, gönlüm ister ama ona da dostlarım diyorlar ki, ‘Bunun bununla ilgisi yok. Burada rastgele bir gidişat mevzubahisi değil. Buna da soruşturma izni vermememiz gerekli’ diyorlar. Belki ona da vermeyeceğiz. Vermemek gerekirse vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

AKŞENER’E YANIT VERDİ: “SİYASET ALANINA ÇIKARSAM…”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in de İmamoğlu’na başlatılan ‘el bağlama’ soruşturmasına “Ben İçişleri Bakanı olsam, benim zamanımda böyle bir gidişat olsaydı, o soruşturma iznini imza atmadığım gibi onu benim önüme getireni de görevden alırdım. O derece bir ablavutluk” ifadelerini değerlendiren Soylu, şöyle konuştu:

*Sayın Akşener benim için ablavut dedi. Bunu yapana ablavutluk dedi. 6 ay stajyer İçişleri Bakanlığı yaptı. Ben siyaset alanına çıkarsam bu tip laflar ağzından ağır çıkar. Biz Sayın Akşener ile birlikte aynı partide siyaset yaptık Doğru Yol Partisi’nde. Beraber olduğumuz aynı parti içerisinde karşı karşıya geldiğimiz evreler oldu.

*Biz Akşener’i iyi tanırız. O da bizim kendisini iyi tanıdığımızı öğrenir. Sayın Devlet Bahçeli’ye hakaret etti. Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımıza yaptığı hakaret, bir insana, bir hanımefendiye yakışmaz. Yeniden ifade edeyim, bana ablavut demiş ama ben nefsileştirmem, Allah’a havale ederim.

*Sayın Cumhurbaşkanımıza geçen hafta söylediği, politik hayatta kaldırılabilir bir laf değildir ve Sayın Devlet Bahçeli’ye söylediği laf… Söylediğiniz lafın nereye gittiğine bakın. Tekraren söylüyorum. Biz kendisini iyi tanıyoruz.

Kaynak: www.sacitaslan.com
URL: https://www.sacitaslan.com/suleyman-soylu-sorusturma-izni-vermem-haberi-532316