Tekirdağ’da artan vakaların yüzde 30’unu gençler oluşturuyor
6 min readSağlık Bakanlığının açıkladığı koronavirüs risk haritasında, vaka sayısı her 100 bin kişide 273,06’dan 409,13’e git gide artan Tekirdağ’da, artış oranı %49 oldu.
Artan vaka sayılarının %30’unu gençlerin oluşturduğu şehirde önlemler üst düzeyye çıkarılırken, vatandaşlar alınan önlemlere uymaları yönünde sürekli olarak ikazlıyor.
“Gençlerimiz dikkat etmeli”
Tekirdağ İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, kent genelinde vaka sayılarının çoğalmasıylabirlikte özellikle gençlerin çok dikkat etmesi gerektiğini dile getirdi.
“Hareketli bölgelerimizde doğal olarak artışlar biraz daha kendini göstermekte. Daha kırsal alanlarımızda, bireylerin bir araya fazla gelmedikleri mekanlara dayalı olarak daha az vakalara rastlamaktayız. Hemen hemen eşit bir biçimde toplumumuzun bütün kesimlerinde bunu görmekteyiz. Ama gençlerimizde oran biraz daha artmakta. Bu bağlamda şunu söylemek isterim; yaşlılarımız üzerlerine düşeni bi hayli fazla yaptılar, sağ olsunlar var olsunlar. Şimdi gençlerimizin dikkat gösterme zamanı. Çünkü vakaların irdelenmesini yaptığımızda gençlerimizde oran biraz daha yükselmekte. Hastanelere müracaatta da, yoğun bakımlara yatışlarda da erişkin yaşlarımızda bir artış göze çarpıyor. Yaşlılarımız tekrar dile getirdiğim gibi o zor zamanlarda sabrettiler, gayret ettiler ve buna dayalı olarak aşılarımızın da uygulanmaya start verilmesi ardından, git gide artan aşı oranlarımızın izlenmesi ardından yaşlılarımızdan hastaneye yatış oranları azaldı. Daha genç ve erişkin nüfusumuzda bunu göze çarpıyor. Biz şunu söylemek istedik; sayılarımızın artması bir çıktıdır, bir sonuçtur, bu bizi panikletmemeli. Biz esas olarak girdilerle meşgul olmalıyız. Yani temizlik, mesafe, maske diye hep altını çizdiğimiz bu üçlü bizim kurtuluşumuzu taşıyan hususlardır.”
“10 dakikadan fazla kesinlikle bir araya gelinmemesi lazım”
Gençlere seslenen Kalkan, “Özellikle gençlere seslenmek istiyorum; kafelerde, restoranlarda ve benzeri yerlerde bir araya gelişlerde, 10 dakikadan fazla kesinlikle bir araya gelinmemesi lazım. Bu işin anahtarı burada saklı. Uzun süre bir araya gelişler toplu alanlarda, kapalı mekanlarda uzun süre bir arada oturmalar vaka sayılarını hızlandırmakta, tırmandırmakta. Bunu azaltırsak, buna paralel olarak göreceğiz ki hızla sayılarımız düşecek. Çünkü Sağlık Bakanlığımızın büyük gayretleriyle aşılamada yeniden bir ivme yakaladık. Bu ivmemizden beklediğimiz iyileşmeyi, kurallara riayet ederek de bitirdiğımız zaman inşallah bu koronayı da hep birlikte yeneceğiz” dedi.
Vaka sayılarındaki artışın en büyük tesirinin toplu olarak mekanlarda oturulmasından ortaya çıktığını ifade eden Kalkan, “Bu artışın nedeni hareketin arttırılması, uzun aralıklarla bir arada toplu mekanlarda oturulması, dikkatin gözden kaçırılması, rehavete sürüklenilmesi diye özetleyebilirim. Gerçektende biz toplu bir araya gelmelerimizi kesersek, 10 dakikadan fazla mecbur kaldığımız durumlarda, gönül ister ki hiç dışarıya çıkmayalım, kendi kontrolümüzü kendimiz uygulayalım ve bunu hep birlikte aşalım. Özetlemek gerekirse gerçekten de uzun süreli bir araya gelişler, toplu mekanları fazla kullanma bunların başında sayılabilir. Hızı kesersek, hareketi kesersek yani en başından beri dile getirdiğimiz ‘evde kal Türkiye’ sloganını belki şimdi tekrar etmek zorundayız. Çok belirgin bir artışı hep birlikte gözlüyoruz. Neden yaşandığini göze çarpıyor. Çok az bir süremiz kaldı, inşallah bunu yeneceğiz. Ama ‘benim üzerime ne düşüyor’ sorusunu dürüstçe yanıtlandırarak, olabilecek olabilecek en az hareketle yetinmeliyiz. Hangisinin etkili olduğundan daha oldukça etkili olan şeyi ben söylemek isterim. O da bizim maske, mesafe ve hijyen diye özetlediğimiz üçlüye dikkattir. Hangi varyant olursa olsun sonuçta bu virüsle mücadele etmekteyiz” ifadelerini kullandı.
“420 bin PCR testi yaptık”
Vaka sayalarının çoğalmasıylabirlikte personellerin sahada yoğun çalıştığını söyleyen Kalkan, “İlimizde 420 bin civarında sayılara ulaştık PCR test sayımız olarak. Pozitiflik oranlarımız Türkiye geneli ile paralellik arz etmekte. Yoğun bir biçimde de temaslılar dahil olmak üzere şikayet taşıyan, semptom taşıyan bireylerin de hem mobil olarak hem hastanemizde bütün olanaklarımızı seferber ederek testlerini yapmaktayız. Çok bi hayli hızlı test neticelendirma süreleri ile filyasyon personellerimiz canla başla sahadalar. İlk günlerdeki gibi hiç eksilmeyen, azalmayan bir heyecanla 250 civarında bir filyasyon ekibimiz sahada dinamik olarak çalışmakta. Araç destekleri ve diğer türlü imkanlar ile sürekli olarak Ankara’mız, Bakanlığımız yanımızda, arkamızda. Hiç soluk almadan çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
“Mesafeyi koruyamıyorlar”
Tekirdağ’da 9 aydır filyasyon ekibinde görevli doktor Özge Karakoç, pandeminin başından beri işin içinde olduğunu altını çizerek, “Şuana kadar birden çok süreç değişti, hastaların durumu değişmeye başladı. İlk zamanlardan beri aynı olan şey hastaların genelde bize karşı olan saygıları oldu. Çoğunlukla hiç sıkıntı olmadan adreslerden ayrılıyoruz. Bizim evlerine gitmemizden, kapılarına gitmemizden bi hayli tatminlar. O hususta hiç şikayet almıyoruz. Biz de oraya gittiğimiz zaman ilaçlarını, testlerini yaparak hizmeti ayaklarına götürmüş oluyoruz. Çok tatminiyetleri var. Bizim de git gide yorgunluğumuz artmaya başladı. Maalesef vaka sayılarımız da artıyor. İnsanların mesafeyi korumasıyla alakalı olarak sanırım biraz sıkıntı yaşıyoruz. Evdeki mesafeyle alakalı bir şey yapılamaz belki ama bireylerin çalıştığı yahut olduğu yerlerde yahut gittikleri marketteki mesafeyi koruyamamaları şuan bizi büyük bir sıkıntıya sokuyor. Zorlanıyoruz artık” diye konuştu.