Teknolojinin Kalbi Silikon Vadisi’nin Tarihi: İlk Girişimcisi, Kurulan İlk Şirket, Dev Şirketlerin Ortaya Çıkışı
10 min readAmerika Birleşik Devletleri yalnızca birkaç yüzyıllık, yani görece yeni sayılabilecek bir ülke. Bugün bile ülkenin pek çok noktası atıl durumda. Hatta bundan birkaç yüzyıl önce yani ilk kurulduğu zamanlar, üzerinde bizonların ve Amerikan yerlilerinin gezdiği çayırlardan ibaretti. Peki, ne oldu da bu alanlar, Silikon Vadisi gibi girişim merkezlerine dönüştüler?
Silikon Vadisi tarihini iş insanı Bret Waters’ın Santa Clara Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmadan yola çıkarak, hikayeyi tüm detaylarıyla öğreniyoruz. Medeniyete dair üzerinde tek bir çivi bile olmayan toprakların oldukça kısa süre içerisinde teknoloji merkezi haline gelmesinin tek bir yanıtı var; yeni bir girişimcilik ruhu. Silikon Vadisi tarihi, en azından göründüğü kadarıyla, iyi bir fikir ve biraz destek ile nelerin başarılabileceğini gösteriyor.
Her şey bir İspanyol misyoner ile başladı:
18. yüzyılın ikinci yarısında, bugün California olarak bildiğimiz topraklar, uzun çayırlara sahip tarım alanlarıydı. Meksika bölgesi ve Batı Amerika henüz keşfedilmemiş topraklardı, ancak bu durum uzun sürmedi. Pek çok bakir alanda olduğu gibi buraların keşfedilmesi de bir misyoner tarafından gerçekleştirildi.
Fransisken Tarikatı’ndan İspanyol rahip Peder Junipero Serra, o dönem Yeni İspanya olarak adlandırılan, bugünün Meksika ve Batı Amerika bölgesine belirli misyonları yani görevleri gerçekleştirmek üzere yola çıkmıştı. İlk amaç, elbette bölgede bir kilise kurmaktı, ancak çok daha fazlası da planları arasındaydı.
Misyoner rahipler, gerçekleştirdikleri her bir misyon yani görev sonrası o misyona kutsal bir erkek azizin ismini verirlerdi. Peder Junipero Serra’nın kurduğu bazı misyonların adları San Diego, San Francisco ve Carmel gibi bugün bile hala adı aynı kalan alanlardı. Bu alanlar; satıcılar, at tüccarları ve çiftçilerin bulunduğu ilk girişimcilik ve ticaret alanlarıydı.
Altın fışkıran çorak topraklardan koca bir eyalete dönüşen California ve içindeki yeni medeniyet: Santa Clara Vadisi
Yeni bir misyon için de seçilen bölge güzel ve bereketli olduğu için ilk kez bir misyona erkek değil ,bir kadın azizin adını verilmişti. Santa Clara Vadisi.
İçinde Santa Clara Vadisi’nin de bulunduğu California, ticari ve ekonomik olarak çok gelişince 1847’de Amerika Birleşik Devletleri’ne bağlı bir eyalet halini aldı. Altın bulma umuduyla bu bölgeye binlerce insan akın etti. Aynı dönemde bu bölgeye gelen Cizvitler burada Santa Clara College yani üniversite adını verdikleri ilk yüksek öğrenim kurumunu oluşturdular.
İlk Silikon Vadisi girişimcisi ve Standford Üniversitesi’nin kuruluşu:
Artık bir Amerika Birleşik Devletleri eyaleti olan California, altın avcılarının yanı sıra pek çok yeni iş fırsatı arayan insanın da ilgisini çekiyordu. Bu insanlardan biri olan Leland Stanford, ülkeyi doğudan batıya demiryolu ile bağlama projesine katılarak yüklü bir servet elde etti.
Servetinin tadını San Francisco’nun berbat havası yüzünde çıkaramayan Stanford ailesi, Santa Clara Vadisi’ne taşındılar ve orada yaklaşık 8 bin dönümlük bir arazi satın aldılar. Ancak burada büyük bir trajedi yaşandı ve 15 yaşındaki tek oğullarını kaybettiler.
Pek çok aileyi yıkacak olan bu durum Stanford ailesine ilham verdi ve gençlere yeni imkanlar sunma düşüncesi doğurdu. Böylece aile, kendilerine ait mülklerinde Stanford Üniversitesi’ni kurarak vadideki üniversite sayısını ikiye çıkardılar.
İlk güçlü teknoloji adımı ve “elektronik” kelimesinin kökeni:
19. yüzyılın devrim sayılabilecek icadı telgraf artık yeterli gelmemeye başlamıştı. Bu durumun farkında olan Federal Telgraf Şirketi, artık kocaman bir ülke olan ABD dışındaki yerlere de insan sesinin ulaşması için Santa Clara Vadisi, Palo Alto’da bir araştırma tesisi kurdu.
Tesis araştırmacılarından Lee Deforest’in çalışmaları kısa sürede sonuç verdi. İnsan sesini uzak mesafelere taşıyan vakum tüplü amplifikatör, ilk kez 1915 San Francisco Dünya Fuarı’nda tanıtıldı. Kıtalararası görüşme imkanı sunan vakum tüplü amplifikatör ile elektron akışı kontrol edildi ve electron-ics yani elektronik olarak anılmaya başladı.
İyi üniversite, iyi eğitimci ile HP ve Disney şirketleri arasındaki ilişki:
Elektroniğin icadı ile bölgedeki Santa Clara ve Stanford mühendislik okullarında bu alan üzerine özel çalışmalar ve araştırma kursları yürütülmeye başladı. Bu programda bulunan profesörler, öğrencilere yalnızca elektroniği öğretmiyor aynı zamanda hayat hakkında fikirler de veriyorlardı.
Bu profesörlerden en ünlüsü olan Frederick Terman, öğrencileri akademik kariyere ya da ülkenin Doğu Yakası’nda bulunan büyük şirketlere yönlendirmiyor; onlara burada kalmalarını, yeni girişimlerde bulunmalarını ve vadiyi geliştirmelerini söylüyordu.
Bu ilham ile o dönem vadide pek çok öğrenci kaldı ve yeni girişimlere imza attı. Bill Hewlett ve Dave Packard, artık bir girişimcilik standardı olan “küçük bir garajda” HP adını verdikleri şirketi kurdular. İlk ürünleri olan HP200A isimli ses osilatörünün de ilk müşterisi, o dönem başarılı çizgi filmler ile adını duyuran Disney oldu. Bu ürün daha sonra pek çok yeni icadın yapılmasının temellerini oluşturdu.
Transistörün icadı ile mertlik bozuldu ve yeni bir dönem başladı:
Hiçbir icat gibi vakum tüplü amplifikatör de olduğu gibi kalmadı ve aynı işi daha küçük, daha hafif, daha hızlı, daha ucuz bir şekilde yapan transistöre evrildi. Transistörün mucidi William Shockley, Palo Alto’da geliştirdiği bu icadı sayesinde 1956 yılında Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldü.
William Shockley yeni icadı Shockley Semiconductor’u geliştirmek için bir şirket kurdu, ülke çapında en zeki 8 mühendisi seçip işe aldı. Ancak Shockley kötü bir yöneticiydi. Bu nedenle 8 mühendis şirket kuruluş anlaşması niyetine 1 dolar üzerine imza atarak yeni bir şirket kurdular ve Shockley’in şirketinden ayrıldılar.
Ancak William Shockley bu durumu kabullenmedi ve söz konusu anlaşmanın rekabet dışı olduğunu iddia etti. California kanunları ise açıktı; rekabetin önüne kimse geçemezdi. Belki de Silikon Vadisi’ni bugünkü girişimcilik merkezi haline getiren en önemli yasal temellerden biri de eyaletin kanunlarıdır.
Silikon Vadisi adı nereden geliyor? Yanıt: Intel
8 mühendisin Shockley’den ayrılarak kurduğu Fairchild Semiconductor şirketi, daha sonra ayrılarak 50’den fazla şirket oluşmasına neden oldu. Bu şirketlerden biri Gordon Moore ve Robert Noyce’un kurduğu Intel isimli şirkettir.
Intel, bilinen transistörleri mikroskobik boyuta indirerek yarı iletken bir çipin üzerine yerleştirdi. Bu çiplere artık çok daha yüksek yoğunluklu transistörler yerleştirilebiliyor ve küçücük çipler kocaman transistörlerden çok daha verimli çalışabiliyorlardı.
Yapılan çiplerin ana üretim maddesi silikondu. Kısa sürede vadideki pek çok şirket bu çiplerden üretmeye başladı. Öyle ki; 1971 tarihli Electronics Magazine dergisi, Santa Clara Vadisi’nin artık bir Silikon Vadisi olduğunu duyurdu ve bu isim günümüze kadar geldi.
Ekonomi her şeydir: Silikon Vadisi risk sermayesi dönemi başlıyor
Silikon Vadisi’nin teknolojinin olduğu kadar paranın da merkezi olduğundan bahsetmiştik. Bu durumun temelleri ise Fairchild Semiconductor şirketinden ayrılan diğer bir çalışan olan Eugene Kleiner’ın kurduğu Kleiner Perkins isimli risk sermayesi şirketi ile atıldı.
Kleiner Perkins, ABD’nin diğer gelişmiş eyaletleri olan San Francisco ile San Jose’yi birbirine bağlayan, Interstate 280 isimli otoyolun kenarına küçük bir şirket olarak kuruldu. Şirket; Amazon, Google, Skype, Spotify, Snapchat, Electronic Arts gibi 800’den fazla yeni girişime risk sermayesi sağladı. Bugün o kimsenin bilmediği otoyol üzerinde dünyadaki en önemli risk sermayesi şirketleri bulunmaktadır.
İyi eğitim ve iyi ekonominin sonucu olarak Apple doğuyor:
Stanford Üniversitesi’ndeki profesörlerinden aldığı ilham ile HP şirketini kuran Bill Hewlett’i bir gün genç bir lise öğrencisi aradı. Yaptığı frekans sayacı için ondan yedek parça istedi. Hewlett, Steve Jobs isimli bu genci çok sevdi ve ona hem istediği yedek parçaları verdi hem de HP şirketinin montaj hattında bir iş verdi.
Steve Jobs, Bill Hewlett’in ona sunduğu bu imkanlardan aldığı ilham ile birkaç yıl sonra ilk ürünlerini piyasa çıkardı. Apple isimli şirket ilk ürünlerini piyasaya sunmasından 4 yıl sonra halka arz edildi, tüm çalışanları bir anda milyoner oldular.
Palo Alto Araştırma Merkezini ziyaret eden Steve Jobs, burada gördüklerinden aldığı ilham ile 1984’de ilk Macintosh’u piyasaya sundu. İlk kişisel bilgisayar olan Macintosh sonrası Silikon Vadisi, kişisel bilgisayar üreten şirketlerle dolmaya başladı. Apple bugün dünyanın en değerli şirketi konumunda.
İnternet icat oluyor ve mertlik yeniden bozuluyor
Soğuk Savaş sırasında ABD telefon sistemini güçlendirmek amacıyla kurulan Arpanet, “inter-net protocol” olarak isimlendirilmiş ve günümüz internet sisteminin ilk adımı olarak kabul edilmiştir. Bu sistem, bilgisayarların ağlar üzerinden iletişim kurmasını sağlıyordu.
Bir süre yalnızca metin tabanlı olarak çalışan internet sistemi, İsviçre CERN’deki bir bilim insanının internet sistemine tıklanarak açılan bir grafik eklemesi ile “world wide web” yani “www” halini almıştır. Artık dünya çapında ağ dönemi başlamıştır.
İnternet sisteminin bildiğimiz hale gelmesi ise Silicon Graphics şirketinin kurucusu olan Stanford Üniversitesi profesörü Jim Clark’ın “www” sistemini görüntülemek için bir tarayıcı geliştiren Marc Andreessen adlı genci duyması ile başladı. İnternet tarayıcılarını satmak için Netscape isimli bir şirket kurmaya ikna edilen Clark, şirketi 1995 yılında halka arz ettiği zaman 3 milyar dolarlık bir piyasa değeri ile karşılaştı 🙂
Stanford Üniversitesi’ndeki iki yüksek lisans öğrencisi olan Larry ve Sergey, üniversite ağındaki belgelere kolay ulaşabilmek için “google.stanford.edu” adresli arama sistemini geliştirdiler. Kısa sürede popüler olan sistem, Google isimli bir şirkete dönüştü:
Bir güvenlik yazılım üreticisi olarak başlayan PayPal’ın Elon Musk ve Peter Thiel , bir elektronik ödeme sistemi geliştirdikten iki yıl sonra şirketi 1,5 milyar dolara sattılar. Aynı kurucular daha sonra YouTube, Yelp, Yammer, Facebook, LinkedIn, SpaceX, Tesla gibi şirketlerin kurucuları fon sağlayıcıları oldular:
PayPal, Google ve ilk ismiyle The Facebook (Evet, Facebook) şirketlerinin ilk ofisleri 165 University Ave caddesi üzerinde neredeyse yan yanaydı:
Bugün her biri milyarca dolar değerinde olan şirketleri kuran genç girişimciler bugüne gelmelerini; profesörlerinden ve hayran oldukları kişilerden aldıkları ilhama, parlak fikirleri söndürmeyen yasalara ve risk sermayedarlarına borçlular.
Silikon Vadisi’nden çıkan daha saymakla bitiremeyeceğimiz Microsoft, AMD, Nvidia gibi pek çok teknoloji devi var. Eğitim, ekonomi ve toplumsal destek kültürünün oturduğu Silikon Vadisi, artık sadece ABD’nin California isimli eyaletindeki bir bölgenin adı değil. Silikon Vadisi artık cebimizde, evimizde, hayatımızın her köşesinde.
Kaynak: www.webtekno.com
URL: https://www.webtekno.com/silikon-vadisi-tarihi-h102174.html