Zihinsel İmgelemenizin Diğer İnsanlardan Daha İyi Olup Olmadığını Anlayacağınız Test: Ganzflicker
4 min readGanzflicker testi nedir?
Konuya geçmeden önce dilerseniz Ganzlicker testinden biraz bahsedelim. Ganzlicker testi, internet üzerinden bulabileceğiniz ve sadece 10 dakika ayırmanız gereken bir test. Bu testte sadece kırmızı ve siyah ışık hiç durmadan yanıp sönüyor ve beyninizde “sözde halisülasyonlar” oluşturuyor. Ganzflicker tesine girmek isterseniz buraya tıklayabilirsiniz ancak epilepsi geçmişine sahipseniz, kesinkile bu teste girmemeniz gerekiyor. Aynı zamanda araştırmacılar, teste girip kısa bir süre sonra rahatsız olan insanların da derhal testi bırakmasını öneriyor.
Ganzlicker’in amacı, lazer ve sürekli yanıp sönen renklerle anormallik oluşturarak insan beyninde “sözde halüsilasyonlar” yaratmak. Yapılan açıklamaya göre bu sözde halüsilasyonların oluşması için tamamen karanlık bir odada olmanız ve testi tam ekran modunda gerçekleştirmeniz gerekiyor.
Ganzflicker, hayallerin dinamik bir projeksiyonu olarak görülüyor
Psikoloji dalında kıdemli öğretim görevlisi Reshanne Reeder, beynimizde yer alan görsel korteksi tıpkı bir bilgisayar ekranına benzetiyor. Tıpkı bir bilgisayar ekranı gibi, görsel korteksin de çevreyi görselleştirmek için sürekli yeni kareler işlediğini belirten Reeder, beynimizin belirli frekanslarda verileri topladığını ve bu sayede gözün kör kısmında kalan cisimleri bile karanlık görmediğimizi dile getiriyor. Yani bir nevi görsel korteksimiz, yenileme düğmesi sayesinde boşlukları doldurarak görüş alanınızı tamamlamış oluyor.
Ganzflicker testi, her bir insan beyninin boşlukları nasıl doldurduğunu ortaya çıkarmak için yapılan bir test. Teste giren insanların deneyimleri birbirinden farklılık gösteriyor, bu da her bir görsel korteksin farklı işleyişlere sahip olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin zihinsel görüntüler üretememe hastalığı olarak görülen afantaziye sahip insanların yarısı Ganzflicker testinde de hiçbir şey göremiyorlar. Bu hastalığa sahip olmayan insanlardan kimi eski taş kaleler görürken, kimisi de baktıkları ekranın genişlediğini iddia ediyor.
Ganzflicker testine giren adaylardan gelen bazı yorumlar şöyle; “Ekranın içinden geçip başka bir yere geçebileceğimi hissettim.” “Eski taş binalar gördüm, tıpkı bir kale gibiydi ve üzerinde uçuyordum.” Gördüğünüz üzere bu test, her insanın beyninde farklı ilüzyonlara yol açıyor.
Peki beynimiz nasıl farklı halisülasyonlar oluşturabiliyor?
Beynimizde duyusal (düşük frekanslı) ve bilişsel (yüksek frekanslı) olmak üzere birbiriyle etkileşime giren bölgeler bulunuyor. Duyusal bölgeler daha öznel yorumlamalar yaparken, bilişsel bölgeler herkes tarafından kabul edilen ve doğruluğu ispatlanmış şeyleri algılıyor. Örneğin yatay bir çizgiye yatay demek, bilişsel süreçten geçerken bir insanın sinirli mi yoksa mutlu bir yüz ifadesi takındığını algılamak duyusal frekanslar sayesinde oluşuyor. Beynimizde oluşan görsel için kimi zaman bilişsel, kimi zaman da duyusal bölgelerden aynı anda yardım alabiliyoruz. Yani resmin tamamlanması, iki bölgenin de ortak çalışmasından doğuyor.
Ganzflicker testinin sonunda nasıl halisülasyonlar gördüğünüz, duyusal ve bilişsel bölgeleri ne kadar kullandığınızla doğrudan bağlantılı olarak sayılıyor. Örneğin taştan kalenin üzerinde uçtuğunu gören insan, düşük frekanslı ritime sahipken, sadece geometrik şekiller ve farklı renkler gibi basit şeyler gören insanların yüksek frekanslı ritime sahip oluyor.
Kaynak: www.webtekno.com
URL: https://www.webtekno.com/zihinsel-imgelemenin-farkli-oldugunu-anlamaniza-yararan-ganzflicker-testi-h111572.html